Kalkavan çok kötüydü
Dün gece sıkıcı bir maç izledik. Aslında bu karşılaşma Fenerbahçe'nin son haftalarda ya da son iki ayda ortaya koyduğu futbol mantalitesinin bir ürünü. Bu felsefenin temeli şu: Kontrollü oyna, rakibe asla pozisyon verme ve az pozisyona girsen de birini at ve maçı kazan. İşte dün gece aynen böyle oldu. Fenerbahçe, Gençlerbirliği'ne tek bir pozisyon vermedi. Kalede Volkan değil, Volkan'ın dedesi bile oynamış olsaydı inanın bana hiç zorlanmazdı. Buna karşılık Fenerbahçe az mı pozisyon buldu? Hayır...Mesela ikinci yarıda 70. dakika civarında Fenerbahçe'nin art arda yakaladığı ama Fernandao'nun yararlanamadığı birkaç gol pozisyonu var. Fenerbahçe mantalitesine göre, kaybedilen toplar derhal kazanılacak ki maç boyu neredeyse daima böyle oldu... Rakip Fenerbahçe'yi dengesiz, kontra yakalamayacak ki ilk yarıdaki bir pozisyon dışında maçın geneli böyle oldu... Yaratıcı oyuncularıyla da pozisyon bulunacak.
Fernandao'nun attığı gol müthiş. Ama bu müthiş lafını Fernandao'nun çok rahat bir pozisyonda vurduğu kafa için söylemiyorum. Markovic'in harika ve topun altına girerek yaptığı orta müthişti. Fenerbahçe bir gol bulduktan sonra işler çok rahatladı.
Fenerbahçe'nin temel özelliği öne geçtikten sonra ikiyi bulmak için yoğun bir çaba sarf etmektense, takım savunmasını ve kontrollü oyunu ön plana çıkartıyor.
Sonuçta; Fenerbahçe şampiyonlukta doludizgin devam ediyor. Hemen hiç pozisyon vermeden kontrollü oynayıp özellikle mütevazı takımlara karşı galibiyetleri alabiliyorlar. Tehlike çanları Gençlerbirliği için gümbür gümbür çalıyor. Kötü bir takım. Uyum sorunları var ve asla organize olamamışlar.
Bu arada Mete Kalkavan için iyi şeyler söylemeyi çok istiyorum ama dün gece çok kötüydü. Penaltı, kırmızı kart gibi sonuca etkili hatası yok ama göstermediği kartlar ve çaldığı yanlış faul düdükleriyle kabul edilebilecek marjın çok ama çok üzerinde hata yaptı.