Hesap sorulmalı
07 Ekim 2017, Cumartesi

AHMET ÇAKAR

Hesap sorulmalı

Yine bir Dünya Kupası hayal oldu... Aslında bunların olacağı yıllar öncesinden belliydi. Futbolumuzda üretilen ve hayata geçirilen tüm makro politikalarımız yanlış olunca, bu son kaçınılmaz olur. Düşünebiliyor musunuz; bizim sıradan bir şehrimiz kadar nüfusu olan İzlanda'ya, iki maçta da yeniliyoruz. Üstelik dün gece ortaya koyduğumuz futbola baktığımızda acımız daha da büyüyor.
Önce Lucescu ile başlayalım; asla İzlanda'yı iyi analiz etmemiş. Elinde Serdar Aziz gibi uzun boylu, kafa hakimiyeti çok iyi olan bir oyuncu var ama kadroya bile almıyorsun. Ve ikinci yarı 2-0 mağlupken oyuna alman gereken son adam Ozan Tufan'ken maalesef onu alıyorsun. Emre Mor, hareketlilik getiriyor ama iş işten geçmiş... Yusuf Yazıcı'yı ikinci yarıda oyuna almayıp, neyi kovaladığını bir türlü anlayamıyorum. Düşünebiliyor musunuz neredeyse yakaladığımız pozisyon yok. Hele hele yediğimiz üçüncü gole bakın. Böyle golü köy takımları bile yemez. Ve aslında bütün trajedi maç yayını esnasında yaşandı. 70 yaşındaki cezalı Lucescu tribünde, Türk futbolunun makro sorunlarını gündeme getirmeye çalışan, sonra susan, sonra tekrar dayanamayıp konuşmaya çalışan bir Yılmaz Vural var televizyonda. Türkiye'nin en büyük sosyal faaliyeti olan futbolu bu hale getirenlerden hesap sorulmalıdır. Bu hesabı futbol adamları ya da basın soramaz... Bu hesap devlet tarafından sorulmalıdır.
Yorgun Hırvatistan'ı yenmiştik, fena da oynamamıştık ama havaya girdik, yanlış kadro, yanlış oyun stratejisi bizi darmadağın etti. 3-0'a razı olalım, fark daha da büyüyebilirdi.
Görünen o ki; Lucescu da yaşlanmış. Göreve gelir gelmez Oğuzhan'ı almayıp sonradan mahalle baskısı ile kadroya dahil etmesi, dün gece Serdar Aziz ve Cengiz Ünder'i kadro dışı bırakması, kurduğu kadro, oyun felsefesi, yaptığı ve yapmadığı değişikliklerle 3 maçta sınıfta kaldı.

"Türkiye'nin en büyük sosyal faaliyeti olan futbolu bu hale getirenlerden hesap sorulmalıdır. Bu hesabı da devlet sormalıdır"
BİZE ULAŞIN