Dizginleri bırakınca
Vasat bir ata fazladan kırbaç vurup yarış kazanamaz jokeyler, zaten kuralı vardır, fazlasını vurmak yasaktır. Şampiyon bir atı dizginlersen son düzlükte geçilir gidersin. Teşbihte hata olmaz. Kusura bakmasın ama Hamza Hamzaoğlu, "3 kupa kazandım" derken elindeki kadronun değerini bilmiyor. Maç eğer Ankara'da olsa, Beşiktaş karşısındaki oyununu bildiğimiz Gençlerbirliği karşısına 3 orta sahayla çıkmanın bir anlamı olabilirdi ama dün akşam asla. Burak olmadığında, Umut'lu Galatasaray sahada 10 kişi gibi. Hücum performansının düşeceği aşikarken bir de Yasin'i kulübede oturtup, Jose ile sahaya çıkmak bile bile lades demektir. İlk yarıda Galatasaray, rot-balansı bozuk otomobil gibiydi. Hücumda bir türlü doğru geometriyi bulamadılar. Denayer de olmayınca savunmadan gelen hücum desteği de azaldı. Gençlerbirliği'nin golü öncesinde faul vardı ama 45 dakika boyunca Hamzaoğlu'nun takımı buna sahne hazırladı. İkinci yarı ise başka bir hikaye. Hamzaoğlu'nun ilk 45'te dizginlediği takımı 20 dakika galop yaptı Yasin oyuna girince. Chedjou, Galatasaray için özel adam, TT Arena'da bunu ilk kez yapmıyor, Anderlecht maçını hatırlayın. Dün de önce asist sonra golle tabelayı takımı lehine çevirdi. Ardından oyunu hareketlendiren Yasin'in "Ben bu takımda oynarım" golü ve ardından hocasına gönderme gibi duran az jestli gol sevinci. Hikayenin sonunda da uzun sakatlıktan dönen Burak Yılmaz'ın penaltı golü. Doğa'nın erken sakatlığı Gençlerbirliği orta sahasını düşürdü ama Mehmet Özdilek'in takımının dün ilk 3 golde de çok büyük defansif zafiyetleri vardı. "Vurdurmayın" pozisyonlarını hep vurdurttular.Şampiyonlar Ligi'nde Benfica ve Fenerbahçe derbisi öncesinde Galatasaray ligde dörte dört yaptı ama oyun kalitesi ve kenardaki teknik kadrosunun kafa karışıklığı hala bu takım önündeki maçların favorisi dedirtmiyor kimseye. Dün Arena tribünlerinin ikinci yarıda ittiği Galatasaray'ı Chedjou ipten aldı. Bir sonraki maçta bir kahramanla kazanmak yerine takım halinde zafer yaşamak istiyorsa, Hamza Hamzaoğlu'nun yapması gereken elindeki dizginleri gevşetmek. Çünkü korkunun ecele faydası yok.