UEFA’nın sportif ceza saçmalığı
BİR yıl öncesine dönelim; Trabzonspor sezonu şampiyon Galatasaray'ın 6 puan gerisinde kapatırken oynadığı futbolla bir sonraki sezon için şampiyon adaylığının altını ziyadesiyle doldurmuş 'Bu takım doğru takviyelerle zirveye oynar' dedirtmişti. Başkan Ağaoğlu'nun önündeki iki yolu iki deyimle anlatayım. Ağaoğlu, "Battı balık yan gider" diyerek yüksek maliyetli transferler yapabilirdi. Ama o bir başka deyimi kullanmayı tercih etti, ayağını yorganına göre uzattı. Bugüne dönelim. Trabzonspor lider. Bekleri, orta sahası ve forvet hattındaki yabancılarından maksimum verim alan, Uğurcan ve Abdülkadir'den de en az Yusuf Yazıcı'dan kazandığı kadar para kazanmayı hedefleyen bir kulüp. FFP elbetteki uçurumun kenarında gezinen kulüpler için doğru uygulama ama ya yaptırımları? UEFA, borçlarını ödemek için Avrupa Kupası gelirlerine ihtiyaç duyan kulüplere "Sen Avrupa'ya gelme" diyerek onları düştükleri çukurdan çıkarmak yerine "Ne halin varsa gör" diyor bu cezalarla. Bu cezayı alan ilk kulübün Trabzonspor olmadığının farkındayım ama Şampiyonlar Ligi'nden bir sezonda kazanılan 30-40 milyon Euro'nun değeri de Trabzonspor ve Real Madrid için aynı şey değil.. Bu ceza sadece Avrupa Kupası'na gitmeyip o gelirlerden mahrum kalmakla da sınırlı değil. Burak Yılmaz, Cenk Tosun, Ozan Kabak Şampiyonlar Ligi vitrini sayesinde transfer yaptılar. Trabzonspor'un da Uğurcan ve Abdülkadir için bu vitrine ihtiyacı var. Şampiyon elbette belli değil ama benim gözümde bu cezanın karşılığı en az 80 milyon Euro... Sportif başarıyla elde edilen Avrupa biletini finansal sebepler yüzünden yırtıp atan UEFA'nın sadece CAS kararlarına değil aynı zamanda yeni bir yönetmeliğe de ihtiyacı var...Kendine inanacaksın ki hocan da sana inans��n!
GEÇEN sezon şampiyonluk yarışını stoperler üzerinden okumamız gerekirse kurmam gereken cümle uzun değil: Sakat Epureanu ve sattığı Da Costa'nın yerini doldurmayan Başakşehir, aynı bölgeye Luyindama- Marcao takviyesi yapan Galatasaray'a 8 puan önde olduğu zirveyi ligin sonunda teslim etti. Galatasaray şimdi ligin kalan 8 haftasına benzer bir handikapla giriyor. Sakatlığı yüzünden ismi listeden çıkartılan Luyindama ve diz bağlarından sakatlanan Marcao'yu kalan haftalarda kullanmayacaklar. Futbolda orta saha ve forvet hattındaki ikili ya da üçlülerin uyumu, iki stoperin uyumundan sonra gelir. Her teknik adam bu bölgede doğru ikiliyle oynamak ister. Peki G.Saray nasıl bir çözüm üretecek? Geçen sezon Ozan Kabak'ı sahaya süren Terim bu sezon da Emin Bayram ile Donk'u birlikte mi oynatacak, yoksa G.Saray kariyerinde bir basamak bile çıkamayan Ahmet Çalık mı forma giyecek? Herkesin aklına gelen 3. alternatif ise Lemina.. Genç Emin sezon finalinde tribünlerin baskısına kurban gidebilirdi ama şimdi tribünler de boş... Fatih Terim ona formayı vermez, her futbolcu gibi çalışarak Emin, Terim'den formayı almalı... Önce kendin inanacaksın ki, hocan da sana inansın...