Hakkını veriyor!
Beşiktaş oyunun kontrolünü eline geçirdiğinde dakika 7 idi ve iki kalede birer top direkten dönmüştü. Ev sahibi bir sonraki pozisyonu için 13 dakika daha beklemek zorundaydı ve Sergen Yalçın'ın takımı kapıyı balyozla kırmak yerine ince matkap ucu oyununa döndü. İki stoperini de rakip yarı sahaya çıkartan Beşiktaş sabırla pas yapıyor, top rakibin ayağına geçtiğinde ise pres yaparak, ikinci topları alarak geçiş oyununu engelliyordu.İlk yarıdaki 457 pasla gelen rekorun eksik tarafı, Beşiktaş'ın pas temposunu hızlandırmayıp, rakibi hataya zorlayacak ters kanat oyunlarına başvurmamasıydı. Atiba klişe olanı yaptı, sıfıra inip ortaladı. Futbolda topukla asist, topukla son vuruş görebilirsiniz ama ikisini bir arada görmek için çok beklersiniz. Aboubakar ve Larin işte bunu yaptılar...
Galatasaray maçının da ilk yarısının son dakikasında geriye düşen Başakşehir, Deniz'in golüyle beraberliği bulduğunda da Aykut Kocaman oyunundan vazgeçmedi. Beşiktaş'ı karşılamak bir tercih değil mecburiyetti çünkü Sergen Yalçın'ın takımında hareketsiz oyuncu yoktu. Herkes pas üçgenine koşuyordu her zamanki gibi, Adem bir eksik elbette.
Kocaman 4 değişikliğe hazırlanırken Welinton'un kafa golü geldi. Hesabı şaştı derken Mehmet Topal'dan seken top yine bir futbol azizliğiyle Demba Ba'nın önünde kaldığında son vuruş için ustalığa gerek yoktu. Şampiyonluğu isteyen takımın sahadaki havası stadyumdan da ekrandan da taşar. Dün De Souza ile gelen galibiyet de bu havanın tezahürüdür. İki tarafın da ofsayta düşmediği, Başakşehir'in 709 isabetli pas yapan rakibine karşı 27 uzaklaştırma yaptığı ama bu sezon birçok maçta olduğu gibi sahadan yenik ayrıldığı bir 90 dakika izledik. Beşiktaş ise evindeki derbiye kayıpsız ve de zirvede oturmanın hakkını vererek gidiyor.