Karşındaki takım seni bir hafta önce 3 golle mağlup etmiş, liginde son 5 maçını da kazanmış ve sen de evinde Kasımpaşa ile golsüz berabere kalmışsan santra noktasına gelirken bir şeyleri değiştirmen gerekir. Abdullah Avcı da bunu yaptı. Hugo, Siopis, Larsen, Trezeguet ve Yusuf'u kulübeye çekmek Beşiktaş maçı kaygısı olarak görülebilir ama hayır değildi. Bilgisayarın 'yeniden başlat' butonuna basmak gibi, kafalara format atan bir hamleydi bu. Oyun iştahından da bellioldu beyaz sayfa girişimi.Monaco'yu devirmek bir mecburiyettive Beşiktaş deplasmanınatemiz kafayla gitmenin degarantisiydi. Maçın kader anına Uğurcan imza attı. 20'deki nefis plonjonunda Monaco golü bulsa Trabzon'da maçın rengi griye dönecekti ama takımın forması gibi mavide kaldı oyun. Bazen istatistikleri de çöpe atar bu oyun. Fransızlar ilk yarıda 7 kez gelmişler, bitirmekte zayıf kalmışlardı. Devre biterken bireysel hata ve ikinci yarı başladığında oyuna giren soğuk Hugo'nun stadı ısıtan golü… Monaco o dakikadan itibaren F1'de pit alanından garaja çekilmiş Ferrari gibiydi. Bardhi, La Liga'da en iyi yaptığı işi yaptı ve frikikte tabelayı 3 ile değiştirirken kendisinden istenilen işte tam da buydu golü geldi Trezeguet'den… Avcı'nın tartışılan Avrupakarnesinde notu yükselten veTrabzonspor tarihine de mühimbir galibiyet olarak geçti bu 90dakika… Elbette kalan iki maçta devamını getirmek lazım. Hafta sonunda Trabzon'daki Monaco görünümlü bir Trabzonspor izleyeceğiz muhtemelen Vodafone Park'ta… Yorgun ama başları dik gideceklere İstanbul'a… Bakalımmoralli kafalar, yorgun ayaklaraderman olacak mı?