Üç ay önce Şampiyonlar Ligi finali için pamuklara sarılan halı gibi zeminin eylül ayında ne hale geldiğini konuşmayalım. Zemin güzel görünsün diye atılan yeşil boyayla eşkalleri değişen futbolculardan da söz etmeyelim. Deplasman taraftarına 900 TL'ye bilet satıldığını hiç gündeme getirmeyelim. Durup dururken play-off formatının ısıtılmasını da yok sayalım. Ne yapalım, "ligin markadeğeri" diye bağırıp altını tek satırla bile doldurmayalım. Böylesi iyi mi? Üç yılönce kanayan yara zeminler içinSabah Spor sayfalarında tam sayfaaraştırma yazdık. Yeni stadyumlara sahibiz ama zeminlerin hali ortada. Sezon başında Premier Lig örneği verip deplasman bilet fiyatlarının ortak kararla sabitlenmesi (örneğin 200 TL) gerektiğine dikkat çektim, İspanyol FutbolFederasyonu boş tribünler naklenyayın ambiyansını bozuyordiye kulüplere ceza kesiyor dedim. Kimse dinlemedi, çünkü bu satırları yazan ben kötü gazeteciyim! Oyun 0-0iken penaltı böyle atılır mı? Kaçtığında tartışırsın elbette, Okan Buruk'un da surat ifadesinden belli ki bu fantezi tekrarlanmayacak. Galatasaray içinbu 90 dakika için eleştiri,penaltıyı nasıl attığıdeğil, son dakikalaraneden maçın fişiniçekecek ikinci golübulmadığı için yapılabilir. Şampiyonlar Ligi fikstürü varken, statü gereği Başakşehir maçında kullandıklarına dün akşam şans veremeyeceğini bilen Okan Buruk'un çıkardığı kadro ve oyunu rölantide kabul etmesi muhtemelen taktiğinin bir parçasıydı. 45-65 dışında soluğu zor duyulan İstanbulspor engelini tek golle aştı G.Saray, Atatürk Olimpiyat Stadı'nın duş giderlerinden yeşil boya aktı maç sonunda. Başlayan, gerisi gelmeyen seyirci çekme konserleri için önerim: Yeni Türkü. Çıkar söylerler: Yeşilmişik.