Bu yazıyı afiyetle yerim
Galatasaray orta sahayı mehter takımından daha geç geçiyor. İki ileri dört geri.Rakip gardını alıp bekliyor. Sarı kırmızılılar rakip üzerlerine gelirken de tehlikeli yerlerde rakiplerine müdahale etmiyorlar. Geriliyorlar geriliyorlar ceza alanlarına giriyorlar.
Rakip de orta alanda istediği topu yapıyor. Beyler hiç kimse kendini aldatmasın, Galatasaray takımının geçtiğimiz maçlardaki hali yönetim kurulunun aynasıdır. Şu anda Galatasaray'da tuhaf bir başkan, tuhaf bir yönetim kurulu, tuhaf bir idare şekli var. Yıllardır Galatasaray'da bu kadar vizyonsuz bir yönetim kurulu görmedim. Galatasaray'ın bu yönetimi sahadaki bu kadroyu kaldıramaz. Onun için de bu Galatasaray takımının bu yönetimle başarılı olma şansı yok.
Belki bu cümle size iddialı, biraz erken gelebilir, belki de çok ağır diyebilirsiniz. Bu benim yılların tecrübesine dayanarak vardığım bir netice. İnşallah Galatasaraylılar açısından haksız çıkarım.
En sevmediğim şey, "Ben bunu söylemiştim, yazmıştım" demektir.
Bakarsınız ilerleyen günlerde bu Galatasaray yönetimi bana bu yazdığım satırları yedirir.
Ben de üzerine zevkle bir maden suyu içer, hazmederim.
Hoca takımı cezalandırma
Geçen yıl Galatasaray şampiyon olurken Beşiktaş ile Fenerbahçe başta iyi gitmelerine rağmen sonra saçma sapan işler yaptı.
Üç başkan ve iki teknik adam değiştiren Galatasaray rakiplerinin bu zaafından faydalanarak sahanın içinde top gibi birbirlerine sarıldılar ve şampiyon oldular.
Peki o Galatasaray'ın görüntüsü ile iki maçtaki Galatasaray'ın arasındaki fark ne? Topa vurmuşsun 10 tane. İki tane top direkten dönmüş, 20 tane pozisyon kaçırmışsın bunların hepsi hikaye. Şu anda Galatasaray için bir tehlike var. Bu görüntüye yansıyor.
Burak çıkar mı?
Tabir amiyane olacak, kimse kusura bakmasın. Teknik direktör Hamza ile birkaç futbolcu arasında sidik yarışı başlamış. Sen her futbolcuyu sevmeyebilirsin, her futbolcu da seni sevmez. Ama takımın menfaati varsa ortada hem futbolcu hem teknik adam takımın menfaatini düşünecek.
Eğer dün gece Burak oyundan çıkıp Umut oyunda 90 dakika kalıyorsa ben bunun adına futbolcuyla yaşadığın sidik yarışı derim.
Futbolcuya ders vereceğim derken takımını cezalandırmaya hiçbir teknik adamın hakkı yok. Dün gece şu gözüktü, Hamza'nın takım üzerindeki disiplini ve otoritesi arap sabunu gibi erimeye başlamış.
Amatörce goller
Muslera Galatasaray'a gelirken İtalya'da yaşayan bir arkadaşımdan bilgi almıştım. 'Ermancığım dedi, çok iyi şeyler yapan bu Muslera inanılmaz goller yedi. Üzerinde ısrar ettiler ama olmadı.
Sonunda sattılar. Galatasaray'da da aynı işleri yaparsa barınamaz dediydi. Muslera geldiği günden beri çok az hata ile işleri götürdü.
Yalnız iki maçtır yediğini çok amatör küme kalecisi yemez.
Bakın Muslera'dan başlayıp G.Saray'ın bütün futbolcularında tuhaflık var. Çoğu sahada değil.
Sneijder'e bakıyorum, adam maçı çevirmek için inanılmaz işler yaptı. Ben seyrederken yoruldum.
Bazı Galatasaraylı futbolcular da onu seyrederken yoruldu.
Eğer bir futbol takımında herkese eşit yük binmezse rakip takım senin beynine biner.
Umut'tan umut ummak
Galatasaray bu Umut'tan ne umut bekler, anlamak mümkün değil. Eğer Umut'u, Burak'ı hatta Podolski'yi ortaya sokup gol atmayı arayacaksan topu kenara getirip ortalaman lazım. Koca bir ilk yarı boyunca üç yan orta geldi. Zaten bunların biri gol oldu, ikisi de gol pozisyonu.
Bravo Göçek'e
Bakınız böyle bir maçta kendi sahanda oynuyorsun bırak rakibi hakemi bile zorlayamıyorsun.
Bravo Hüseyin Göçek'e. Büyük takımın karşısında Osmanlıspor'u ezdirmedi. Burak'ın bir ofsayt mı değil mi pozisyonu var, o da yardımcı
hakemin boynuna.
Bazıları sahte bazıları kaçak
Galatasaray maç içinde çok top yapıyormuş, rakibi de az top yapıyormuş. Bakın bakalım Galatasaraylı oyuncuların yaptığı 100 pasın kaçı ileri, kaçı geri, kaç tanesi yana yapılıyor.
Galatasaraylı bazı futbolcular sahte oynuyor. Onlar kendilerini biliyor. Bazıları da kaçak güreşiyor. Zaten bu kaçak güreşen futbolcular yüzünden de Felipe Melo bulunmaz Hint kumaşı oluyor.