Atletico sevinmiştir
13 Eylül 2015, Pazar

ERMAN TOROĞLU

Atletico sevinmiştir

Galatasaray'ın hâlâ akordu bozuk.
Daha önceki maçlarda da bunu yazmıştım.
Galatasaray bir türlü akort bulamadı. Bakın G.Saray'ın orta sahası ortada yok! Bu nedenle Mersin çok rahat geldi rakip kaleye. Galatasaray'ın karşısında ayağa top yapan, daha çabuk çıkan bir Mersin olsa skor çok farklı olurdu. İkinci yarının başında Welliton'un attığı gol söylediklerimi doğruladı sanki.
Galatasaray'da kaptan var ama oyunun kaptanı yok. 7-8 oyuncu sahte oynuyorlar.
Eskiden Melo dalıp alıyordu topu. Şimdi bunu yapan yok.
Bakın Semih ile Hakan Balta'ya...
Rakip üzerlerine gelirken geri kaçıyorlar. Halbuki üzerlerine gidip basmalılar.
Oyunun kaptanı olsa bu takımı oyun içinde yönlendirecek ve bu baskıyı kurabilecekler belki!

Kısa sağ ve sol bek
Bakın iki bek var, biri Sabri biri de Olcan... İkisi de kısa oyuncular. Mersin'in uzun forvetleri bunu avantaja çeviremediler ama Avrupa Kupası maçlarında o iki oyuncudan çok iyi faydalanırlar!
Hakan stoperde iyi gözüktü. Milli takımda da iyi işler yaptı. Ama yanında bence sanki Denayer oynasa daha iyi olurdu.
Çünkü izlediğim Denayer daha faydalı olacak görüntüsü çizdi hazırlık maçlarında!
Galatasaray ilk yarıdaki görüntüsü ile gol yemeye daha yakındı. İkinci yarıda da durum değişmedi. Çünkü dün ikinci yarıda tempolu ve saldırıyor gözüken Galatasaray sadece saldırıyor gözüktü o kadar.

Podolski'yi niye aldın?
Galatasaray, Podolski'den yararlanamıyor. Çünkü ona bir türlü top getiremiyorlar.
O zaman Podolski'yi niye aldın? İlk yarıda topu ona aktaramadıkları için etkisiz kaldı. Bakın ikinci yarıda attığı golde bile ceza alanı içinde top ona tesadüfen geldi, önüne düştü. O da golü attı. Yani G.Saraylı arkadaşları ona "Al da golü at" diye pas vermediler, atılan şut kendi arkadaşına çarpıp önüne düştü de topa sahip oldu! Yasin hep kendini yere atıyor. Artık mimlendi.
Hakemler bile ona inanmıyor.
Galatasaray artık Olcan'dan sol bek olarak verim alamayacağını anlamak zorunda. Olcan'dan sol bek olmaz! Ondan sol bek yaratmaya kalkmasınlar. Bunu ben söylemiyorum, futbolcu söyletiyor.
Olcan öyle bir oynayacak ki iki asist yapacak, iki gol atacak ben de kendi kendime "Olcan'a haksızlık ettim" diyeceğim.
Olcan öyle oynamalı ki söylediklerimi ağzıma tıkamalı! Bakın dün 5 defa iki eliyle taç attı. Hem de 15-20 metre avantaj sağlayarak bu taçların üçünü rakibin önüne attı!
Hakem bu taçları yerinden attırmak için uyarmadı bile!
Sabri ilk yarıda gördüğü sarı kartla büyük hata yaptı. Senin orada işin ne? Niye geliyorsun da kartı görüyorsun? Ya maçın devamında bir sarı kart daha alırsan!
Burak gibi bir oyuncu o golleri nasıl kaçırır? Akıl sır ermiyor. İlk yarıda ceza alanının içine kadar topla giriyorsun. Geriden gelen Sneijder var. Dönüp ona vermesi lazımken golü kaçırıyor. Sneijder de arkasını dönüp gidiyor. İkinci yarıda da kaçırdığı goller şaşırttı. Bu kadar para alıyorsan o topları da dışarı değil içeri atmalısın!
Özetlersek G.Saray'ın ne orta sahası orta saha, ne savunması savunma. Rakipler elini kolunu sallayarak bu bölgeleri rahat geçer.
Galatasaray'ın kadrosuna bakınca bu sene "Allah yardım ederse" ancak birşeyler yaparlar diyorum. Bakın dün Atletico Madrid'ten biri mutlaka bu maçı izlemiştir ve "G.Saray buysa işimiz iş" demiştir. Ancak bilmedikleri bir şey var, Galatasaray'ın bir avantajı var; Süper Lig'de böyle akordsuz oynayan sarı-kırmızılılar Avrupa Kupası
maçlarında çok farklı oynuyor.

Penaltı var mı?
Galatasaray iki pozisyonda penaltı istedi.
Aynı pozisyonlarda sizin aleyhinize hakem penaltı verse kabul eder miydiniz. "Kabul" derseniz biz de "Penaltı" deriz! Bence Mete Kalkavan o pozisyonlarda doğru kararlar verdi.
Selçuk'un gördüğü kırmızı kart beni çok şaşırttı. Selçuk sen G.Saray'ın en tecrübeli adamısın! Belli ki rakibin aciz kalmış seni arkadan tutuyor. Tekme atmaya ne gerek var? Hakem gelecek, cezasını verecek. Faulü sen atacaksın, belki golü de atacaksın. Tecrübeli bir futbolcu sinirlenmez. Sinirleniyorsan kondisyonunda bir sorun var demektir.

BİZE ULAŞIN