Uzun boy suç mu!
15 Şubat 2016, Pazartesi

ERMAN TOROĞLU

Uzun boy suç mu!

Öyle söylendi, böyle yazıldı ama Beşiktaş'ın çift stoperi büyük sorun oldu. Hadi biri yeni, diğeri yani Necip eski... Topu aldıktan sonra bir an evvel orta alana çıkarmayan, tehlikeli alanda sağına soluna bakan adam Necip! Zaten süratli değilsin. O alanda top kaptırırsan ancak nal toplarsın! Topu ver orta sahaya. Onlar oyun kursunlar; sen değil. Tamam; Gomez ilk yarı 3 gol kaçırdı ama aynı Gomez'i ancak o kadar ceza alanına sokabildi Beşiktaş! Dikkat edin; bu Gomez en az 8 defa orta sahaya top çıkarmaya geldi. Orada işi ne; enerjisini orada niye harcarsın? Peki yalnız bu mu? Olcay çıkana kadar Beşiktaş 10 kişi oynadı. Size soruyorum: Hakem Olcay'ı 1. dakikada atsaydı; çıkana kadar da Beşiktaş 10 kişi oynasaydı ne fark ederdi? Olcay çıkana kadar zaten Beşiktaş 10 kişi mücadele etti. O çıktıktan sonra 11'e 11 oynandı. Bu eksiğe neden olan adam kim; yere göğe sığdırılamayan Şenol Güneş! Başakşehir 2-0 öne geçtiği maçı 3'e 4'e getiremiyorsa; suçu kimsede aramasın. Beşiktaş'ın orta sahası ve arka tarafı kevgir gibi olmuş. Sok araya topu, her pozisyon gol olsun.
Hakem tamamen ortadan çaldı. Mehmet Batdal'a bir sarı kart kullandı. Bu kartı, 'kolunla rakibine hareket yaptığı için kullandıysa' yanlış. Çünkü Batdal aynı pozisyonu bir daha yaptı ki hakem orada sarı kullanmadı. Futbolcunun 'fizik üstünlüğü var, boyu yüksek, havaya çıkılan pozisyonlarda rakip altta kalıyor' diye kısa boylu adama avantaj sağlamak kurallarda yok. Uzun boy suç mu!
Beşiktaş bir maçı Ankara'da Osmanlı karşısında çevirdi. Yarın şampiyon olursa bu maçlardan aldığı 4 puanla olacak. Gomez gol kaçırmasına rağmen o pozisyonlarda iyi şeyler yapmaya çalıştı. İkisinde son vuruşu yapamadı. Ama Beşiktaş'ın stoperlerle orta alan arasındaki bağlantıyı doğru kurması gerekir.
Başakşehir duran toplarda başarılı ve Beşiktaş duran toptan gol yiyor! Çünkü defans hattında hava toplarında zaaf var. Yan toplarda kaleci de öyle... O zaman şampiyonluk yarışında bu zaaflarından dolayı çok puan kaybedebilirler.
Çok kaliteli bir maç olmadı. Heyecanı yüksekti. Zaman zaman tempo oldu. Seyredenler seyrettikleri filme verdikleri parayı herhalde helal etmişlerdir. Zaten hedef de bu olsa gerek. Ama biz hep galibiyet isteriz; o da başka bir olay. Hep tuttuğumuz takım üstte kalsın. Şu var; iki takıma da verdikleri mücadeleden dolayı teşekkür etmek lazım. Sahanın içinde de futbolcular, futbolun dışında hareketler pek yapmadılar. Zaten hakem de ona müsaade etmezdi. Çünkü Ali Palabıyık şu anda Türkiye'deki maçlarda en düzgün ve dürüst düdük çalan hakem... Daha da önemlisi futbolcular ve teknik adamlar bu hakeme güveniyorlar. Bir hakem içinde en önemli şey budur.

BİZE ULAŞIN