Korku filmi gibi maçtı
F.Bahçe'nin yediği birinci gol ofsayt. 30-35. dakikadan sonra F.Bahçe hakemle dalaşmaya başlıyor. Fitili Caner ateşliyor, diğerleri de yavaş yavaş ona uyuyor. Ama 45+'te atılan gol her şeyi F.Bahçe'nin lehine çeviriyor. İkinci yarı başlıyor. F.Bahçe sakin olsa, topa baksa bütün sistem i değiştirecekler. F.Bahçeli futbolcular presi yiyince hakem de Türkiye'deki hakemlere benzemeyince sinirlenme başlıyor.
Ve penaltı pozisyonu geliyor. Top Mehmet Topal'ın göğsüne geliyor, Mehmet ellerini göğsünde birleştiriyor. Peki o topta Mehmet kollarını açarak göğsüyle hamle yapsa ne olur, bir şey olmaz. Hakem de yorumunu penaltıdan yana kullanıyor. Peki Mehmet'in kolları orada olmasa zaten top göğsüne çarpıyor. Yani bu pozisyonlarda hakeme yorum hakkı vermeyeceksin.
2-1'de bile F.Bahçe rakibini eliyor.
Ama F.Bahçeli futbolcular hala hakemle oynuyor. Korku filmi gibi bir maç... Bir pozisyonda F.Bahçeli oyuncu tacı 10 metre ileriden kullanıyor, hakem de tacı rakibe ver-i yor. O anda ipler kopuyor, bu sefer de teknik direktör at-ı lıyor. Ondan sonra Alper atılıyor. Atıldığı pozisyonda kırmızı kart doğru. Ondan sonra da Volkan atılıyor.Bu futbolcuların atılmaları gayet normal. Niye? İmamın gaz yaptığı yapar , cemaat de bunları yapacak. Sen teknik direktör olarak bir defa atılmamaya mecbursun. Bakınız, bütün bunların sebebi şu: Türkiye'deki maçları eyyamla idare eden, büyük takımlara prim tanıyan zavallı hakemler Avrupa'da oynayan futbolcularımıza kötü antrenman veriyor, kötü örnek oluyor. Bakınız atılanlar hep yerli oyuncular. Bundan başka atılacak hangi oyuncu var derseniz, ilk sıraya Caner'i koyarsınız. Peki neden ithal oyuncular atılmıyorlar.
Onların eti kemiği yok mu? Bir bakın bakalım düşünün, niye bizimkiler?
F.Bahçe, ikinci yarıya doğru başladı. İkinci golü yedi önemli değil, aynen devam et, gol atarsın. Ama fizik gücü yavaş yavaş düşmeye başladı Fenerbahçe'nin. Rakip F.Bahçe'ye göre fizik olarak hem kuvvetli hem güçlü.
İkili mücadelelerden galip çıkıyorlar. Yenilen 3'üncü 4'üncü gol karbon kağıdı gibi.. Volkan Şen gibi atılmak için hakeme yalvarırlar ondan sonra da hakemi iterek ülkeyi de kötü pozisyona düşürürler. Volkan Şen kaç maç oynamayacak, şimdi göreceğiz, hakemi itmenin ne demek olduğunu! Bu maç yazısını bitirirken bu haftaki lig maçlarını şöyle bir düşündüm. Hakem Bülent Yıldırım'ı düşündüm, hakem Fırat Aydınus'u düşündüm.
Eski iki FIFA hakemini düşündüm de düşündüm... Ne demişler; düşün düşün b.ktur işin.