Hepinize yazıklar olsun!
Herkesin bir işi var. Biri yazar, Biri konuşur, biri koşar, biri atar, biri tutar, biri de çeker... Futbolcu iki iş yapar. Karşı kaleye gol atar, kendi kalesini korur. Gol arayanlar 11 kişi, kalesini koruyanlar da 11 kişi. Çünkü kaleciler de çıkıp gol atabiliyorlar...
Birileri de görev yapıyor, bunları çekiyorlar.
Birileri de yorum yapıyorlar.
Şimdi gelelim sadede...
Belli isimler vardır. Zaten belli! Belli isimler vardır onlar da belli! Şimdi size iki tane isim söyleyeceğim. Bir tanesi Emre Belözoğlu, bir tanesi kaleci Volkan Babacan. Birisi artıdır, birisi eksi!
Yıllardır seyrettiğimize göre. Deriz ki "Emre hep sorunludur, Volkan da hep örnek"... Ben hep diyordum ki; Bu Başakşehir yaptığı işlerle şampiyonluğa oynasın onun taraftarı olayım. Çok güzel işler yapıyorlardı. Emre'de yanılmayız, ne olduğu belli. Ama Volkan Babacan'a yazıklar olsun. Bir çuval inciri berbat etti. Başakşehirli oyunculara da bir çift lafım var; Size ne lig şampiyonluğu yakışır, ne de Avrupa... Size yazıklar olsun.
Bilir misiniz Montofon ineği vardır.
Litrelerce süt verir... Tam sütü sağarsınız arka bacağıyla bir vurur kovaya, tüm sütü döker. Ey Başakşehirli futbolcular. Siz de dün bunu yaptınız!
SİZE AHLAKSIZ DERSEM...
Ben eskiden sizi çok seviyordum.
Ama dünden sonra sizi hiç sevmiyorum.
Neden biliyor musunuz? Görevini yapan insanları dövmeye kalktınız ve dövdünüz.
Ahlaksızca, iğrenç bir şekilde. Bundan sonra bu alemde artık kimseyi bulamazsınız!
Yazıklar olsun size! Seyircinin biri Emre'ye küfretmiş. Onun hakkında davacı olun, onu yakalayın. Görevini yapan adama niye saldırıyor, niye dövüyorsunuz?
O size küfür eden ahlaksız insanlar ile sizin arasında ne fark var, söyleyin bana!
Siz görevini yapan bir insanı döverek, o küfür edenin ahlaksız adamın yüz misli ahlaksızlık yapıyorsunuz! Size ahlaksız diyemeyeceğim. Çünkü ahlaksız dersem, ahlaksızlığa hakaret etmiş olurum. Hepinize yazıklar olsun! Hepinizin suratına tükürmek kalıyor bence.
SİZİ DE DÖVERLER TFF!
Eyy Türkiye Futbol Federasyonu... Bir sporcunun saha içi ve dışındaki davranışları ayırt edilmemeli. Özellikle dünkü olay hiç affedilir bir şey değildir. Eyy Futbol Federasyonu! Bir futbolcu güruhu çıkıp maç sonu görevini yapan bir insanı dövüyor. Sen eğer o olayı yapan Başakşehirli futbolcuları aynen 90 dakikada bu işi yapmış gibi cezalandırmazsan bir gün o futbolcu güruhu, Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nu dövmeye kalkar! Bunu unutmayın. Ve ona göre hareket edin.
Bu alemin içinde bayağı tecrübe kazandım, çok şey yaşayarak.
Ama tehlike büyüyor... Ondan sonra UEFA'nın aldığı bazı kararlara boyun eğersiniz... Türkiye'de şampiyonluğa oynayan takımın futbolcuları, görevini yapan televizyoncuyu dövdü ve yerde tekme attı diye UEFA'ya rapor gidecektir.
Belki de bu olay haksız ceza alan Beşiktaş'ı bile haklıyken, haksız duruma düşürecektir.
Sırf Türk futbolundaki bu mantalite yüzünden. Eyy Futbol Federasyonu!
Ne olursa olsun görevini yap! Yapmazsan karşına şu çıkar; kıyakçılığın sonu ayakçılıktır.
Gözlerinizden öperim.