İnşallah kafama poşet geçirmem!
Maçı yazmadan önce şunları soruyorum, Fenerbahçe'nin forveti kim? Frey... Trabzonspor'un santrforu kim? Sörloth... Beşiktaş'ın santrforu kim? Larin... Peki G.Saray'ın forvetleri kim? Falcao- Diagne... Bakınız, Galatasaray 2-0 önde başlıyor lige...Galatasaray takımı iyi oynuyor ama rakibi Gaziantep sahada konu mankeni gibi. Sezona iyi hazırlanmış sarı-kırmızılılar, lige de iyi başladılar.
Fatih Terim'in yedek kulübesine bakıyorum çok rekabet edecek oyuncu da var. İyi oynadılar ve kazandılar... Ama benim yazacağım şeyler farklı...
Pandemi oluyor, lige ara veriliyor, sonra lige dönüş oluyor, maçlar oynanıyor, tartışmalı hakem kararları ile Başakşehir şampiyon oluyor, ligden düşme kalkıyor falan filan...
Yeni sezon başlıyor, ilk maçta başrol hakem... Önceki gün Fenerbahçe maçını izledim. Bakınız! Arda Kardeşler, Fenerbahçe lehine verdiği ikinci penaltıyı Fenerbahçe aleyhine de çalabilir mi? Çalarsa helal olsun, çalamazsa yazıklar olsun. VAR'a dahi gitmedi, gitse ne olacağı belliydi. Beyler, bu tiyatroyu daha çok göreceğiz bu sezon. Nedenini hepimiz biliyoruz.
Gelelim MHK'ye... Zekeriya Alp'in MHK'sı son maça kadar gitmeyecekti, bir şeyler duyuluyordu. Bir telefon geliyor, Zekeriya'yı çağırıyorlar, toplantıdan çıkıyor istifa ediyor.
Kelle istiyorlar, MHK değişiyor.
Ama diğer komite daha Alp ve yönetimi gitmeden hazırlanmış, isimler kağıda yazılmış.
Etrafta hep konuşulan; Serdar Tatlı'yı, Rıdvan Dilmen getirdi!
Bütün camia bunu konuşuyor ama kimse bunu dile getirmiyor.
Bakınız, o komite gitse bu gelse, bu gitse başkası gelse hiçbir şey değişmez. Kuşa bak diyorsun, aşağıda malı götürüyorsun. MHK'lar gidiyor geliyor, hakemler aynı kalıyor. Ne değişiyor? Hiçbir şey!
Geçen sene maskeyi taktığımda maskeli balo dedim, inşallah bu sene kafama poşet geçirmem!