En parlak dişli...
Henüz 13. saniyede kaçan golle birlikte, rakibine "Ben buraya kazanmaya geldim" mesajını verdi Fenerbahçe… 22 saniye sonra ise en gereksiz pozisyonda, en acayip kırmızı kartı gördü Baiano… Bir dakika içinde Rizespor'un neden düşme hattında olduğunu, tehlikeyi bir türlü atlatamadığını özetleyen durumu izledik.Fenerbahçe, genç oyuncuları ile yakaladığı çıkışı, disiplin ile pekiştirerek oyun gücü ile tehdit etmeye devam ediyor. İsmail Kartal, "çıkış on birini" bozmadan zor maça başladı. Bir anda eksik kalan rakip, hemen peşinden gelen Rossi golü ile birlikte teslim bayrağını da çekti. Kalan süre Fenerbahçe için üç puanı nasıl kazanacağı merakını taşıdı.
Üst üste gelen iki penaltı golü de devrenin uzatma dakikalarında oldu. İlk golün asistini yapan Serdar Dursun, aynı köşeye iki atış yaptı. Sonrasında yine kaleciden dönen topla buldu fileleri. Bir santrfor dikkati, takipçiliği ve gol hissi. Taraftarın sempatik forveti Valencia için, artık kimse "Nerede?" diye bile sormuyor. Makinenin en "parlak" dişlisi gibi tecrübeli golcü.
İsmail Kartal yine maça hamle yaptı, yine bunlardan sonuç aldı. Neredeyse her maç kulübe katkısı tabelada görülüyor. Arda'nın asisti, Valencia'nın kafa vuruşuyla beşinci geldi. Oynayanın-bekleyenin kazanma odaklı olması da bu dönemin en "pozitif" gelişmelerinden.
Arda kelimelerimizi şimdiden tüketmeye başlamasa mıydı? Topu ayağına yakıştıran, düşünceleri ile aksiyonu yan yana koyan, hayal ettiğini yapan bir "dahi" var karşımızda. İsmail Hoca'nın kariyerini yönetişi, rakibin en dirençsiz anında sorumluluğu Arda'ya vermesi de planın parçası. Rizeli taraftarın böyle travmatik bir maçta, gencecik yıldızı alkışlarıyla desteklemesi de başka bir güzellik.