Asıl yuh Özbek’e
10 Mart 2016, Perşembe

HINCAL ULUÇ

Asıl yuh Özbek’e

Galatasaray Kulübü'nde tariihinde belki de ilk defa futbolculara soruluyor;
"Bu takımın başına kimi getirelim, antrenör olarak" diye..
Bu konuda eğer adamsa çok ağır konuşuyorum ve de başkansa konuşması gereken bir kişi var; Dursun Özbek... Ya diyecek ki böyle bir şey olmadı "Sneijder'in menajeri uyduruyor. " Ya da diyecek ki "Oldu, ben bu kulübün başkanlığına layık değilim" diyecek ve istifa edecek.
Dursun Özbek'in bunu anında yalanlaması lazımdı. Ben duymadım yalanlandığını.
Duyan var mı? Yalanlayamıyorsa da istifa edip gitmesi lazımdı.
Sneijder'in menajeri benim niye muhatabım olsun? Canı cehenneme.
Elin komisyoncusuyla ben niye muhatap olayım?
Koskoca Galatasaray bu kadar kritik bir dönemde; "Yahu kimi antrenör yapalım..." diye çocukların arasında sorulması...
İşte bu kulübü birbirine düşürmenin baş yolu!.
Diyelim ki bize sordular. Ben şunu söyledim.
Sen şunu söyledin. Hangimizin dediği olursa diğerleri vay benim dediğim olmadı da onun dediği oldu diye söyler!.

G.Saray ne hale düşürüldü!
Böyle bir şey olur mu? Galatasaray'ın düşürüldüğü hale bakın! Bu adam bunları sorumsuzca konuşuyor. Kim olduğunu bilmediğim bir komisyoncu. Galatasaray başkanından "Çıt" yok!
Şu Galatasaray'ın düşürüldüğü hale bakın.
Acı olan bu. O zaman teknik adama lüzum yok ki. Çocuklar kendi aralarında toplanıp maça giderler.
Eskiden kahvede toplanır giderdik mahalle maçlarına. Dediklerimi duyuyor mu acaba Dursun Özbek?
Galatasaray tarihinin hiçbir döneminde bu kadar aciz bu kadar zavallı yönetilmedi. Başarıya bakar mısınız "1+1 diye gittik, 1'e düşürdük" vay anasını yaaa.
Ne oldu Dursun bey, ne oldu? Kulübü bu duruma getirenlerden hesap soracağım diyordun? Mühür çektiler ağzına. Galatasray'ı bu hale düşürenlere denetçi gönderemiyorsun ama oyunculara gidip, "Kim antrenör olsun?" diye soruyorsun.
Bütün her yerde yayınlandı, tekzip eden yok.
Bu adam dedi ki 15 yılın hesabını soracağım, adayı da geri alacağım! Kasım ayında kongrede karar çıkartacağım!

Her şey örtbas edilir
Ben de dedim ki başkan geldiğinden beri seni eleştiriyorum ilk defa senin yanındayım bu ikisini yaparsan sonuna kadar yanındayım.
Diğer adam dedi ki (Duygun Yarsuvat) "Ne konuşuyorsun ya. Galatasaray'da denetim falan yok. Her şey örtbas edilir. Kulüpten dışarı çıkmaz" Bu adam (Dursun Özbek) sus-pus oldu.
Bütün Galatasaraylılar görsün, sahada Umut'u Selçuk'u yuhalıyorlar ya! Yuhalanması gereken iki kişi bunlar; Dursun Özbek-Duygun Yarsuvat..
Ünal Aysal devrildikten sonra bunlar tayin (!) edildiler Galatasaray'ın başına.

Takımın hocası var
Bu takımın hocası var; Orhan Atik...
Orhan, Mustafa Denizli'den de iyi çıktı... Orhan, Mancini'den de iyi çıktı. Orhan, Prandelli'den de iyi çıktı. Gencecik pırıl pırıl tertemiz bir adam. Yanlışları var, olacaktır. Genç adamların biz yanlışlarına hoşgörü gösteremezsek onların yetişmesine imkan vermeyiz.
Mustafa Denizli, G.Saray'a geldiğinde Orhan'dan gençti. Onun için ben Orhan'ın iki maçına bakıyorum. Yanlışlarına da bakıyorum.
Ama gayet akıllı işler yaptığını da görüyorum.
Galatasaray bu sezonu Orhan Atik ile gayet iyi bitireceğine inanıyorum.

Açık-seçik konuşuyorum
Ligin şampiyonu belli, geçen hafta söyledim...
Sabah Gazetesi'ndeki yazımda da "Fenerbahçe şam-pi-yon" diye yazdım... Her şey hesaplı yazılıyor. Televizyonlardaki yorumlar da hesaplı yapılıyor..
Ben açık-seçik konuşuyorum. İşte bu haftaki maçlar da meydanda. Bu haftaki maçlarla ilgili yazılanlar da meydanda. . Neden Oğuzhan'a çok çullanıyorlar sanıyorsunuz? Aynı isim Fenerbahçe'de olsa çullanırlar mıydı, Hangi Fenerbahçeli oyuncuya böyle çullandılar?
Medyanın bu haftaki kurbanı Umut Bulut...
Galatasaray-Başakşehir maçı biter bitmez Umut ile başladılar. Rıdvan Dilmen diyor ki, " Ben de zamanında böyle hileler yaptım. "Şeytan" dı adım. Penaltılar aldım. Attım kendimi yere.
Sonra çok üzüldüm. Sen de üzülürsün, Umut yapma!" Yani Umut'a ağabey olarak nasihat ediyor ki, "Sen kendini yere atarak penaltı çalıyorsun takımına!"...

Kayıtlar yayıncı kuruluşta var
Peki Rıdvan kardeşim bu ülkenin en iyi penaltı çalan adamları Oğuz ve Alex penaltı çalarlarken bir kelime etti mi? Kendilerine!
Bütün kayıtlar yayıncı kuruluşta var. Alex'in ve Oğuz'un ayak havaya kalkmadığı halde ayaklarını yere sürterek, o yere yapışık ayağın altına ayaklarını sokarak, yere attıkları, çelme takılmış gibi yapıp kendilerini yere atıp aldıkları kaç tane penaltı var arşivlerde...
Bir tane yazı göstersin Rıdvan Dilmen, Oğuz için yazdığı "Yapma Oğuz, ben de yapardım, sonra çok pisman oldum" diye! Diyeceksiniz ki Galatasaray bitmiş gitmiş, penaltı veren hakeme niye yüklensin bunlar?
Olur mu? Fenerbahçe'nin Galatasaray ile maçı var. Şampiyonluğu kaybetmiş, ligdeki iddiasını kaybetmiş Galatasaray'ın kendi sahasında bütün gücüyle prestijini kurtarmak için oynayacağı bir Fenerbahçe maçı var.

'Aman ha!' deniyor
Bu maçın hakemi her kim olacaksa nasıl Beşiktaş maçı öncesi bitmedi, temizlediler Cüneyt Çakır'a ders vermek için. Şimdi Galatasaray-Fenerbahçe maçının hakemi kim olacaksa ona "Aman ha!" deniyor. Sadece bu değil. Galatasaray-Başakşehir maçında Başakşehir 16 tane faul yaptı. Yarısından fazlası taktik faul! Yani Galatasaray topu kapıp hücuma kalktığı anda indireceksin. Nasıl olsa bizim hakemlerimiz faulleri görmezler.
Bizim hakemlerimiz hala daha taktik faul yapanlara sarı kart göstermeyi öğrenemediler.
Bu FİFA'nın çıldırdığı oyun taktiği, fauller.
Maç öncesi hakemleri çağırıp uyarırlar "Taktik faul" için... Hakemler de maç öncesi futbolculara, "Taktik faul yapıp oyunu öldüreni yakarım" diyor... Bizde böyle bir şey yok. Bu 16 faul için bizim gazetelerde çıkan yazılarda; "Başakşehir başarıyla taktik faulleri uyguladı.." Hile yapan, oyunu öldüren bir hamleyi övüyorsun, arkadan da Umut'a "Hımmm sakın ha yapma!" diyorsun.

Hakeme gözdağı veriliyor
Şimdiden Galatasaray-Fenerbahçe maçının hakemine mesajlar veriyorlar. Diyorlar ki; sakın haa FİFA'nın uyarısıyla taktikmaktik faullere düdük çalma biz taktik faul yapanı alkışlıyoruz...
Ayrıca Fenerbahçe savunması kendi 18'inde yukardan aşağıdan özellikle Alves ile tonla penaltı yaparlar sakın ha penaltı çalmaya kalkma canına okuruz. Bunlar çok ince hesaplar...
Çalan hiçbir düdüğe, yazılan hiçbir yoruma tesadüf diye bakmıyorum artık. Her şey hesaplı, her şey planlı. Başakşehir'in taktik faullerini alkışlamak, aynı oynayan Fenerbahçe'yi de alkışlamak ve taktik faule kart çıkarmayı hakeme de gözdağı vermektir. Dilerim senenin sonunda bütün bu söylediklerimden özür dilerim.

GÜNEŞ BiR YOLUNU BULMALI
Cenk Tosun maçın son 5-10 dakikasında "Nasılsa maç iyi alayım" denecek oyunculardan değil. Şenol Güneş B planında onu mutlaka düşünmeli. Ancak Gomez'i çıkarararak değil! Cenk ilk 11 oyuncusu!
Quaresma haftalardır Beşiktaş'ın en iyi oyuncusu. Beşiktaş'ta seyretmesi en çok zevk veren ender oyunculardan biri. Quaresma'yı sahada seyretmek ayrı bir zevk.
Adam eksiltmeleri, ayağının içi ile yaptığı ters vuruşlar. Bazıları orta yaptı diyor ama o orta değil adrese teslim paslar atıyor.
Nani'nin Fenerbahçe'de yokluğu lehine oldu. Alper böyle oynarken Nani'yi oynatmak cinayet. İki sebepten cinayet; 1- F.Bahçe açısından.
2- Milli takım açısından.

Gökhan'ı tanıyamıyorum
Volkan Şen fevkalade başarılı bir şekilde kendisine verilen fırsatları değerlendirdi. Alper de öyle. Yerli oyuncular arasında fırsatı en iyi onlar değerlendirdi. Beşiktaş'ta yerli oyuncuların çıkışı diğer takımlardaki gibi değil... Gökhan Töre'yi son haftalarda tanıyamıyorum. Benim tanıdığım Gökhan gitmiş başka şaşkın gelmiş.
Oyunda ne yapacağını bilmeyen, ne yapacağına karar veremeyen biri gelmiş. Fransa'da en önemli oyuncularımızdan biri olarak baktığım Gökhan için şimdi Fatih hoca görev verir mi diye düşünmeye başladım.
Şenol Güneş, Cenk Tosun'u kullanmanın yollarını hala aramıyor.
Cenk Tosun maçın son 5-10 dakikasında Beşiktaş'ın puana ihtiyacı varsa "Nasıl olsa gidiyoruz, bari bir Cenk'i deneyeyim" diye oyuna alınıyor. Hayır Cenk Tosun böyle oyuna alınacak bir futbolcu değil... Cenk Tosun Türkiye'nin yerli, yabancıların içinde en iyi santrforlarından biri. Galatasaray'da Podolski, Fenerbahçe'de Van Persie, Beşiktaş'ta Gomez oynuyorsa Cenk Tosun bunların üçünün yerine oynar. Sadece birin yerine değil. Çocuğu öldürdüler. Cenk hakkının ilk 11 olduğunu biliyor: ben de biliyorum. Ama Şenol Güneş içinde hala o kalecilikten kalma korkusuyla Cenk Tosun'u göremiyor!

Kaybetme lüksleri yok
Güneş, Gomez'i oyunda tutarak Cenk'i de oyunda tutmanın yolunu bulmalı. B Planı olması için Cenk Tosun'u oynatmalı. Baktın A planı iş yapmıyor ikinci yarıya B palanı ile yani Gomez'i çıkarmadan Cenk'li bir taktik düşünmelisin.
Beşiktaş elindeki bu kadro ile 52'den daha fazla gol atması lazım. Çünkü G.Saray da Fenerbahçe de savunma oynuyor. Beşiktaş bundan sonraki maçlarını kazanmaya yönelik planla oynamaya yönlendirmeli.

Türkiye'de federasyon yok!
Manisa'daki zemin Türkiye'nin yüzkarasıdır. Avrupa'nın hiçbir ülkesinin federasyonu Akhisar'ı 1. Lig'de oynatmaz. Süper Lig'de oynayan Akhisar'ın yıllardan beri kendi sahası yok. Manisa'nın sahasında oynuyor.
Süper Lig'e çıkmanın kulüp lisansında yazan iki şartı var. 1- İkinci Lig'de ilk üç sıradan birine gireceksin.
2- Süper Lig için yeterli tesislere sahip olacaksın.
Biz bu ikinci şartı uygulamıyoruz.
Çıksana bakayım Almanya'da "Efendim ben Gelsenkirchen'in sahasında oynayacağım" desene. Maça çıkartmazlar.

Demirören utanmıyor mu?
Akhisar, Manisa'nın mahallesi değil ki. Akhisar ayrı bir şehir. Ve uyarmıyor da Federasyon; "Ben seni bu sene alıyorum ama gelecek sene stadın olacak, oynatmam" demiyor. Senelerden beri Akhisar dilenci gibi Manisa'nın sahasında oynuyor.
Türkiye'de başı boşluk almış yürümüş.
Çünkü Türkiye'de Futbol Federasyonu yok. Bu federasyonun başkanı Yıldırım Demirören izlerken utanmıyor mu?
Daha önce Balıkesir'de oynamışlardı.
Yenilendi diye Manisa'ya geçtiler. Bu yenilenmiş, tamir görmüş (!) hali.
Niye Halkapınar'da oynamıyorlar!
Hiç olmazsa üç kuruş da para kazanırlar.
Çünkü kötü saha işlerine geliyor. Fenerbahçe iyi takım ya. Çünkü kötü saha daima kötü takımın lehinedir. Maç kötü sahada oynansın ki Fenerbahçe'den puan alsınlar.
(Akhisar'ın kazandığı 37 puanın 24'ü kendi sahasında) Çünkü burası Dingo'nun ahırı.
Gidelim Doğu Anadolu'ya sürüleri yaz gelince yaylalara çıkarırlar...
İnanın Manisa'nın sahasından daha iyi o yaylalar. Böyle bir rezalet olur mu? Türkiye'de bunlara ses çıkarmayan bir Futbol Ferderasyonu var. Yıldırım Demirören orada nasıl oturuyor?

İki maçta iki isim iki hata!
Pereira haklı... "Bu sahada bir futbolcu sakatlansa ne yapacaksınız?" diyor. Dünyanın en pahalı takımlarından birini şu sahaya sürüyoruz. Aynı mesafede Atatürk Stadı varken..
Türkiye'de inanılır gibi değil, başı boşluk almış gitmiş... Şimdi bu Akhisar-Fenerbahçe maçında bir tek şey söyleyeceğim;
Volkan'ın golünden önce hakemin göz yumduğu, bir faul pozisyonu var.
Bu Alper'in yaptığı faul, verilmedi arkasından gol oldu. Tamam, bunu her hakem gözden kaçırabilir.
Bir hafta öncesine gelin, gene Volkan'ın attığı golden önce yine Alper Potuk'un da içinde bulunduğu pozisyonda bu sefer faulün Alpar'e yapıldığına karar verdi hakem ve olmayan faulü verdi.
Sevgili Şansal Büyüka Milliyet Gazetesi'ndeki yazısında şöyle yazdı, "Faul yoktu ama gol o kadar güzeldi ki insan onu unutur" Cümleye bakar mısınız?
Yani bu şu demek; "Bu gol haksız ama o kadar güzel ki helal olsun!"

Ya Beşiktaş lehine olsaydı
Ligde Beşiktaş ile amansız bir yarışa girmiş Fenerbahçe takımının hakemlerin tesadüf ikisinde de Alper Potuk ile başlayıp ikisinde de Volkan Şen ile biten iki yanlış pozisyonu süzmesi var.
Şimdi bunlar Fenerbahçe'nin lehine değil de iki hafta üst üste Beşiktaş'ın lehine olsaydı. Beşiktaş o haksız golle Fenerbahçe'yi yenip ertesi hafta da Akhisar'ı yenseydi bu medya bunları mı yazardı? Ya da neler yazardı? Neler söylenirdi?
BİZE ULAŞIN