Abdülkadir girince
11 Eylül 2017, Pazartesi

İSKENDER GÜNEN

Abdülkadir girince

İki ayrı yarı, iki farklı takım. 6. dakikada savunmanın dengesiz yakalandığı anda Gençlerbirliği öne geçen taraftı. Golden sonra Gençlerbirl-i ği, dörtlü savunmanın önünde beşli bir orta alan kurgusuyla Trabzonspor'a boş alan bırakmamaya çalıştı. Kazandıkları toplarla da hızlı hücum girişimlerinden birinde ikinci gole yaklaştılar.
Trabzonspor ise saha içi organizasyonu yetersiz olduğu için ilk yarı duran toplar dışında pozisyon üretemedi. Bunun en önemli nedenlerinden biri bütün hücum girişimlerinin Gençlerbirliği'nin çok fazla adam bulundurduğu merkezden yapılmaya çalışılmasıydı. Kenarlarda ise hiçbir üretkenliğin bulunmadığını gördük. Yusuf Yazıcı sağ kenarın önüne dikildiği için etkisiz kaldı. Sosa, Yusuf'un oynadığı yerde ve aldığı toplarda Burak'la oynamayı düşündü fakat Burak bir türlü ofsayttan çıkmadı!
İkinci yarı ise Uğur'un dışarı alınıp Okay'ın stopere geçmesinin ardından Abdülkadir'in sağ önde yer alması oyunun şeklini değiştirdi. Her şeyden önemlisi Sosa'nın savunmanın önünde maça başlaması, Yusuf'a her zamanki yerinde görev verilmesinden sonra ilk yarıya göre çok daha farklı bir takım ortaya çıktı. Abdülkadir, ilk yarı kenarda gördüğümüz yetersizliği oynadığı oyunla gideren isim oldu. Olcay'a verdiği pas ve oynadığı oyunla yarınlar adına büyük ümitler verdiği düşüncesindeyim.
Trabzonspor'a üç puanı getiren gol ise Yusuf Yazıcı'nın asistiyle Rodallega'dan geldi. Dünkü maç Ersun Yanal'a herhalde bundan sonraki haftalar için mesaj olmuştur. Mesaj şu: Savunmanın önünde Okay - Onazi - Kucka aynı özellikli oyuncular olduğu için birisinin yanına Sosa tercihi daha doğru. Yusuf Yazıcı'yı verimini artırdığı alandan alıp, sağ kenarın önüne koymak yanlış bir tercih. Abdülkadir gibi adam eksilten ve rakip savunmayı rahatsız edecek bir oyuncu mutlak değerlendirilmeli. Savunmanın ortasındaki uyumsuzluk da Yanal'ın alması gereken bir mesajdı.

BİZE ULAŞIN