Oyun değil skor önemli
SON 4 haftaya girilirken dünkü sonuçtan sonra şampiyonluk yarışında iki takım kaldı. Başakşehir'in Antalyaspor maçında aldığı 3 puandan sonra Trabzonspor için yarışın içerisinde olmak adına mutlak kazanılması gereken bir maçtı. Rakip ise Başakşehir beraberliğinden sonra şampiyonluk yarışının içerisinde olmasa bile ikinciliği hedef seçen bir takım ama sakatlıklar ve cezalılar yüzünden kadro yetersizliği içerisinde olan Galatasaray. Onyekuru'nun da takımdan ayrılmasıyla çok kısıtlı bir kadro ile sahaya çıkmak zorunda kaldı sarı-kırmızılılar. Yani genel kanı Trabzonspor'un bu maç öncesi ağır basan takım olduğuydu.Maçın başlamasıyla birlikte her iki takımın da savunmalarında sorunlar ortaya çıktı. Ekuban ile girilen gol pozisyonundan sonra Trabzonspor'un, orta alanda bir türlü organize olamamasından kaynaklı oluşan boşluklara savunmasının da yetersizliği eklendiğinde rakibe verilen gol pozisyonları var. Kırılma anı ise Feghouli'nin gördüğü kırmızı kart ve sonrasında kazanılan penaltı oldu. Trabzonspor, Sosa ile öne geçen taraf olmayı başardı. Böylesi ortamda bir kişi eksik mücadele etmek doğaldır ki son derece zor. Sosa'nın asistiyle gelen Novak'ın golü de ibreyi tamemen bordo-mavililerin lehine çevirdi.
Şu an oynanan oyundan çok, mutlak kazanılması gereken 3 puan gerçekten büyük önem taşımakta. Oyuncu performanslarında düşüşler son derece doğal. Dünkü maçta Trabzonspor'da öne çıkan orta alandaki oyunuyla Abdulkadir Parmak'tı. Artık şampiyonluk için kalan dört maçın kazanılması gerekiyor ama Başakşehir şu an daha önde olan taraf.
Yıllar sonra gelen Sörloth denen oyuncu var ki; gerek mücadele gücü, gerekse her maç elinden geleni sahaya sunması... Her zaman sahanın içinde olarak golü arayan, isteyen bir isim. Bugün gelinen yerin Uğurcan ile birlikte en büyük pay sahibi Sörloth.