Siopis ve Baka...
Her ne kadar futbol bir takım oyunu olsa da bir maçta bazı oyuncular öne çıkar. Dün Trabzonspor adına söyleyebileceğimiz iki isim vardı; Siopis ve Bakasetas. Siopis, mücadele gücü yüksek, rakipten en fazla top kazanan isim oldu. Bakasetas ise iyi ki Trabzonspor'da. Sezon başından beri her maç şapkadan tavşan çıkaran bir isim. Gerek asist gerek attığı gollerle yalnız olmasına rağmen takımın bu günlere gelmesindeki en önemli oyuncu. Dün de Trabzonspor'un Trezeguet ile kazandığı golde asisti yapan isim oldu. İkinci yarı boyunca Djaniny, ardından Trezeguet'ye iki mükemmel final pası attı ki söylenecek sözümüz yok. Kendi sahasında her maç baskıyla başlayan bir oyun var.En önemli sorun, öndeki oyuncunun performansı. Gomez'in bütün bir maç boyunca topla buluştuğu anlar son derece az. Djaniny geçen yılki performansından çok uzak. Trezeguet ise attığı gollere rağmen çok savruk bir isim. Önde hücum organizasyonlarındaki sorunlar sezon başından beri bir türlü gerekli yeterliliğe ulaşmadı. Antalyaspor'un oyunu kendi alanında kabul eden bir yapısı, ilk yarı direkten dönen bir topu ve ikinci yarıda Eren'in sakatlanma pahasına önlediği bir pozisyon var. Oyunun son dakikaları ise Trabzonspor'un attığı 2. golden önce yoğun bir baskı kurdukları bir gerçek. Sonuç, her zaman kendi sahasında olduğu gibi 3 puan. Sorun ise sezon başından beri deplasmanlardaki bu takımın kimliğine yakışmayan farklı yenilgiler. Fakat bir başka gerçek var ki geçen yıl Trabzonspor'u başarıya götüren takım bütünselliği ne yazık ki hâlâ yok.