Aslan koşunca
Beşiktaş yenilgisinden sonra taraftarın yönetime ve futbolculara karşı dinmeyen öfkesine rağmen, genç oyunculardan kurulu Galatasaray, Akhisar gibi ligin güçlü takımını yenmeyi başardı. Tribünlerin protestosu, futbolcular üzerinde çok ciddi bir baskı oluşturdu. Koray, Tarık, Rodrigez, Sinan gibi genç oyuncular özellikle ilk yarıda koşu kaliteleri ile ö plana çıkarken, Galatasaray'a da mücadele gücü kattılar. Rotasyonlu Galatasaray'ı ilk kez bu kadar mücadele ederken ve koşarken gördüm. Akhisar da as oyuncularından yoksundu ama ilk yarı topun yönünü çabuk değiştiren, hücuma kanatlardan gelen, ayağa etkili pas oynayan Galatasaray'ı durduramadı. Umut'un attığı gol her ne kadar Douglao'nun hatası olsa da takipçiliğinin ürünüydü. Bilal'in golü ise Yasin'in sıfıra inip topu geriye çıkarmasının güzelliğiydi. Selçuk'un yokluğunda Bilal orta alanı mükemmel yönetti, Rodriguez ve Emre Çolak da mümkün olduğu kadar ayağa pas oynamaya gayret gösterdi. Eğer Umut dikkatli olsaydı fark daha da artabilirdi.İkinci yarı Akhisar Custodio'yu oyuna alıp kompakt futbol anlayışı ile alanları daraltınca Galatasaray'ın üstünlüğünü frenledi ve oyunun hakimiyetini eline geçirdi. LuaLua ile gelen sürpriz erken gol Galatasaray'da bir panik yaratmadı. Emre Çolak'ın oyundan düştüğünü gördüğü an Mustafa Denizli hemen Jem Karacan'ı sokarak, Galatasaray'ın takım direncinin ayakta kalmasını sağladı. Semih savunmada bu kez hata yapmadı, kritik hamlelerle bir çok gol pozisyonunu engelledi. Taraftarın eleştirdiği Umut, maç boyu çok çalıştı. Akhisar defansına rahat vermedi.
Pazar günü Galatasaray'ın karşısında daha sert ve kompakt bir Akhisar izleyeceğiz. G.Saray kazanmak istiyorsa yine çok koşup iyi mücadele etmeli ve takım savunmasını birlikte yapıp, geriye çabuk dönmeli.