Bazı oyunculara "Sizi kupada oynatmıyorum. Erzurum maçına saklıyorum" diyorsanız, maçı kazanma adına karşılığını almalısınız. Hatay karşısında forma şansı bulamayan hatta İstanbul'da bırakılan oyuncular, zihinsel olarak Erzurum maçına yeterince hazırlanmamış. G.Saray'da 8 dinlenmiş oyuncu arasındaNdiaye dışında ilk yarıda coşkulu,istekli, mücadele gücü yüksekoyuncu yoktu. G.Saray, dağınık oynadığı için Belhanda bir türlü direksiyona geçemedi. Feghouli gayretliydi ama Mitroglou, Lokman-Egemen ikilisinin arasında kayboldu. Galatasaray'ın hücumanlayışı plansızdı. Semih, bindirme yapabilecek bir oyuncu değil. Soğuk havalara alışık Linnes, ilk onbirde başlamalıydı. Sadece Emre hücuma çıkmaya çalıştı. Galatasaray'ın plansız hücumlarında Erzurumspor kalesine gelinceye kadar sorun yoktu ama golü atmak adına final paslarında kim nereye koşacak, araya koşuları kim yapacak, kim şut atacak belli değildi. Erzurum arkaya yaslandı ve golü uzun kontra toplarla planladı. Rashad'ın attığı golde Marcao'nun büyük hatası var ama Muslera'nın çok çaprazdan gelen şutu ayakla kurtarmayı düşünmeyip yere yatması tercih hatasıydı. Soyunma odasındaTerim, öyle kükremiş olacakki, başta Belhanda olmak üzeretüm takım daha ciddiyet içerisindemücadele etti. Belhanda'nın golü G.Saray'a moral oldu. Emre Akbaba ve Diagne ikilisinin girmesi Erzurum kalesinde bir hareketlilik kazandırdı ama hücum zenginliği getirmedi. Donk'un 11'deolmaması çok şaşırtıcıydı çünkü Donk sadece orta alanda mücadele eden bir oyuncu değil hem defansa gelir katkı verir hem de hücuma katılır. Dinlenmiş oyuncuların performansı Terim'i çok yanılttı. İlk 11'de Linnes, Donk, Emre Akbaba ve Diagne birlikte oynamalıydı. Çünkü soğuk hava mücadele gücü yüksek oyuncuları sever. Bu beraberlikleGalatasaray ciddi bir yara aldı veşampiyonluk şansını Başakşehir'inyapacağı hatalara bıraktı.