Yönetim neyse takım da o!
Sözünü tutmayan bir yönetim, gençlik devrimi palavrasıyla yapılan kalitesiz kadro mühendisliği, Burak Elmas'ın hâlâ nedenini açıklamadığı Fatih Terim'le yolların ayrılması, güçlü yöneticilerin istifa etmeleri, çapsız, yeteneksiz, bilgisiz oyun okuma özürlü Torrent'in kurtarıcı olarak Galatasaray'ın başına getirilmesi...İdari ibra olmayacağını bildiği halde mali kongrede "İstifa etmeyeceğim" diyerek Galatasaray'ı kaoslara ve krizlere götüren Burak Elmas, maalesef söz verdiği halde Galatasaray mahkeme kapılarında süründürüyor. Galatasaray'ın bu sezon ligdeki ruh hali, oynadığı oyun, elde ettiği başarılar Burak Elmas ve yönetimiyle aynı paralelde yürüyor. Sivasspor yenilgisi; yönetim, teknik adam ve futbolcular dahil Galatasaray'daki sezonun özetidir. Galatasaraylı oyuncuların öz güven eksikliği, tükenmişlik sendromu sergilemesi, yönetimin camiaya veremediği umutla eş değerdedir. Yönetimi tükenmiş bir Galatasaray'ın, oyuncularının da teslimiyetçi olmaları doğaldır. Sivas maçında sahada dökülen oyuncuları göremeyen, Emre Kılınç ve Babel'e kement atamayan, Halil ve Mostafa Mohamed gibi genç oyunculara güvenmeyen Torrent maalesef yenilgiye davetiye çıkardı. Özellikle futbolu bırakmış Semih'i stoper olarak kullanması büyük hataydı.
Galatasaray'da eğer seçim haziranda yapılacaksa bu süre içerisinde Burak Elmas oyuncu transferlerine el atmamalıdır. Yeni yönetim; Kerem, Halil, Mostafa gibi hırslı, mücadeleci, yenilgiye başkaldıran oyuncu transfer etmeyi planlamalı. Galatasaray'ın başına da genç, dinamik, hırslı yerli ya da yabancı Nuri Şahin, Okan Buruk gibi hocalar getirilmelidir.
Bu sezon kaoslar ve krizlerle alabora olan Galatasaray'da en büyük alkışı fedakâr taraftar hak ediyor.