Skora değil oyuna göre
27 Ağustos 2018, Pazartesi

METİN TEKİN

Skora değil oyuna göre

Dün akşamki ilk 20 dakika Beşiktaş için klasik bir Vodafone başlangıcıydı. Tolgay, Oğuzhan ve Medel ile pas kalitesi yüksek ve topu kaleye getirmede sorun yaşamayan bir Beşiktaş vardı. Hatta en iyi ilk 20 dakika diyebiliriz.
Soruna; golü bulamama penceresinden baktığımızda ise.... Golü Negredo atmasına rağmen santrfor sorunu diyebiliriz... Anca bence asıl sorun golü bulamamasından çok kalesinde 25 dakikanın sonunda gördüğü 2 goldü. Negredo ile hemen cevap verince acaba buradan maç döner mi düşüncesi oldu ve Şenol hocanın oraya müdahalesi geldi. Bana göre kötü oynamayan çok da iyi oynayan Tolgay farklı bir oyuna dönmek için kenara gelince Gökhan Gönül ile kenar ataklarına dönen Beşiktaş, oyunun hakimi oldu.
İkinci yarının başında da beklenen baskı, tempo ve kenar ortaları ile gol arayışıydı ve 56'da da aradığını buldu. Ama her şey iyi giderken bana göre Şenol hoca soyunma odasında ikinci yarı için kafasındaki ezberini çok çabuk hayata geçirdi. Vida'nın çıkıp Larin'in girmesi belki oyunun son bölümünde olabilirdi ama iyi giden oyuna böyle bir müdahale orta sahayı Antalya'nın geçebildiği bir oyun yapısına dönüştürdü. Zaman zaman sonuç sizi bu tip şeylere götürüyor ama sonucun nasıl gittiğini değil oyunun nasıl gittiğini görüp ona göre müdahale etmek her zaman daha gerçekçi oluyor. Beşiktaş dün bunu yaşadı. Evet son bölümde baskı vardı, tempo vardı ama buna telaş da karıştı ve Beşiktaş Vodafone'da beklenmedik bir şekilde ilk yenilgisini Antalyaspor'dan aldı.
Kalede Utku değil Tolga olsaydı ya da Karius olsaydı diye baktığımızda en fazla 3. gol için belki diyebilirsiniz. Genç kaleci Utku'nun yetersizliği değil şansızlığı oldu.
BİZE ULAŞIN