Dört dörtlük santrafor
16 Aralık 2015, Çarşamba

RIDVAN DİLMEN

Dört dörtlük santrafor

Beşiktaş iyi top oynadı, hakkıyla kazandı. Ama siyah-beyazlılar, Günay'dan dolayı savunmasını öne çok çıkaramadı. Daha tempolu oyun kurabilirdi ama hep bir tedirginlik vardı.. Bu tedirginlik de kaleci kaynaklıydı. Beşiktaş taraftarı sonuç için mutludur. Ama Galatasaray taraftarının tabii ki mutsuz ve mutsuzluğun sebebi yenilgiden, skordan, şampiyonluk yarışından uzaklaşmaktan değil; sarı-kırmızılı formanın performansından kaynaklanıyor… Beşiktaş taraftarı mutlu ama burada Avrupa Ligi'ne bir veda var. Ama bu veda kadro derinliğini düşünürseniz, çok da sorun değil gibi… Şu an şampiyonluk yarışı iki takım arasında geçecek gibi duruyor (Beşiktaş-Fenerbahçe)…

İSMAİL'İN KONDİSYONU MÜTHİŞ

Ben İsmail Köybaşı'nı çok beğendim. O kadar depar attı, yorulmadı. Düz koştu, dripling yaptı, yetmedi, sıfıra kadar inip sağ ayağı ile gol kaçırdı. Yani tam anlamıyla kondisyonu müthişti. Sol bekin birinci görevi nedir? Savunma yapmak... İsmail, Lukas Podolski'yi bitirdi, oynatmadı ama onu savunarak değil, hücum ederek oynatmadı! Ersan çok üst düzey bir stoper olarak görünmez ama oynamadığı zaman "Bir dakika" derim. Takımın dengesi bozuldu Ersan yokken... Tosic tamam, milli takım oyuncusu ancak olmadı Beşiktaş'ta… Bu arada Ersan ile Rhodolfo birbiriyle uyumlu oyuncular. Birbirlerini anlayabiliyorlar. Bazen "Uzun toplara ben çıkayım" diye paslaşıyorlar. Biz Ersan'ın değerini oynamadığı zaman anladık. Beşiktaş bir gelişim kaydediyor. Bakın bu sezon Oğuzhan'ı kazandı ve Mario Gomez diye bir golcü aldı. Lizbon'da atıyor, derbilerde atıyor, yay civarında kaleyi gördüğü zaman vuruyor. Tam anlamıyla santrfor. Bu sıralar çok da formda değil ama işini iyi biliyor. 11 golü var. Az mı bu rakam, değil. Bu arada Beşiktaş'ta santrfor oynamak da avantajlıdır. Takım hücuma öyle bir geliyor ki, anlatamam.

GÖKHAN, KİLOLARA BİRAZ DİKKAT!

Futbol ilginç bir oyun... Güneş'in oyuna aldığı iki isim bir anda skoru değiştirdi. Yalnız Gökhan Töre'nin kilosuna biraz dikkat etmesi gerekiyor. Biraz kalın gördüm, ondan daha iyi performans bekliyorum. Golde de bir noktaya dikkat çekmek istiyorum.. İkinci golde Quaresma oyunda yoktu, kulübeye gelmişti. Normalde Quaresma oyundan çıkarken trip atan, yüzünü değiştiren bir futbolcudur. Ancak yerine giren Gökhan Töre golü attığında tel örgüye, taraftarın yanına en önce o koştu… Ben popülist konuşmayı sevmem ama Quaresma için konuşurum… Takıma uymaya başladı. Takım "Ben sana uyamam Quaresma, sen bana uy" dedi. O da büyük bir gelişim gösterdi. Bu Beşiktaş adına önemli.

'OLEY' YEMEK G.SARAY'I ACITIR

Mustafa Denizli bence Olimpiyat'a kaybetmemeye gitmişti, Chedjou'yu ön libero oynatarak… Galatasaraylılar, maç sonu Denizli'nin yaptığı konuşma ve hakem açıklamalarından mutsuzdur… Bu takım, Atletico Madrid deplasmanında 'oley' yedi, Olimpiyat'ta Beşiktaş'tan 'oley' yedi. Hakem hata yapmış olabilir ama bu forma 'oley' yemez. Hocanın ilk önce onu düşünmesi lazım… Denizli tabii hakem için açıklama yapacaktır ama takım 'oley' yiyor... Taraftarı o duruma düşürmek can acıtır. Mustafa hoca, "Ben altıncılıktan takımımı şampiyon yaptım" diyor ama o sezonu düşündüğümüzde puan farkı sadece Sivasspor ile vardı. Yani Fenerbahçe, Galatasaray devrede yoktu. Sivasspor ile çekişmek farklı, Fenerbahçe ve Galatasaray ile çekişmek farklı! (2008-09 sezonunun devre arasında Sivasspor 37 puanla lider, Beşiktaş ise 31 puanla altıncı sıradaydı.)

TAKIMIN SİLKELENMESİ LAZIM

Mustafa hoca şunu söylese anlarım; "Devre arasında yapacağımız operasyonlarla çıkışımızı yaparız." Mustafa hocanın, evinde oturup Kasımpaşa, Bursaspor ve Astana maçlarını acil izlemesi lazım. Şu anda Galatasaray'ın gardı düşmüş durumda ve Mustafa Denizli de bunu görüyordur muhakkak. Mutlaka bunu kendi dünyasında düşünmeli. Bu takımı silkelemeli. Gerekirse transferlerle silkemeli... Bu sonuç Denizli yüzünden oldu demek doğru değil. Zaten kendi de buraya gelmeden işlerin çok iyi gitmediğini biliyordu. Ama şu bir gerçek, işler daha da kötüye gidiyor. Hoca bunu önlemeli. Mutlaka devre arasında 4 tane oyuncu alması lazım Galatasaray'ın... Taraftarı heyecanlandırması gereken oyuncular lazım.

BAZEN BİR DOKUNUŞ YETEBİLİR

Sezen Aksu çok değerli bir sanatçıdır. Peki neden 30-40 yıldır Sezen Aksu'dur? Çünkü önemli bir değerdir… Şimdi son dönemlerde bir parça var, 'miş miş' diye, Simge hanımefendi parçayı yaparken bir yerde takılmışlar, Sezen hanıma gitmişler ve burada takıldık demişler... Sezen hanım da saniyede cevap vermiş, 'miş miş, mış mış' koyun demiş… Şarkının adı değişti. Bakın bir dokunuş yetti. İşte Sezen Aksu'yu, Sezen Aksu yapan nokta bu... Galatasaray'a bakalım, Chedjou ön liberoda ama puan olarak rakiplerin gerisindesin... Şimdilik hocanın pansumanları tutmuyor. Siz Denizli iseniz bunu hak etmişseniz, şampiyon hoca iseniz, sizden de Sezen Aksu'luk bir dokunuş beklerim. Mustafa Denizli, bu takıma bir 'miş miş, mış mış'lık bir dokunuş yapmalı...
BİZE ULAŞIN