Van Persie’yi idmana bile çıkarmam
Fenerbahçe taraftarlarına ve başkanına çağrımdır: Bence Robin van Persie'yi yok saysınlar artık. Zarar ediliyorsa da zarar olsun. Garanti paraya anlaştı... Devre arasına kadar da lisansı Fenerbahçe'de... Ben Fenerbahçe Kulübü'nün yerinde olsam onu antrenmana çıkarmam.
Zarar veriyor artık! Oyuna girer, üç gün idmana çıkmaz. Burayı son durak olarak hissediyorsa bile bu, mevkisindeki diğer oyuncuları etkiliyor.
Kazanılacak bir pozisyonda değil Van Persie... Kötü insan demiyorum ama profesyonel oyuncu kulübünü sevecek. Ruhunuzu, kalbinizi, özverinizi birkaç tane yıldız oyuncu yüzünden kaybedemezsiniz. Onun elektriği takımı bozuyor. 3-5 tane gol atsa bile takımı bozuyor. Önce bunu söyleyeyim.
Maç öncesi oyuncular konuştukları röportajda şunu söylemişti, oyundan ziyade kazanmak... Her zaman söylersen anlamı olmaz ama bazen ihtiyacınız vardır. Hazır derbi var haftaya, bir maç daha kazanıp arayı kapatma şansınız var. 87-88 sezonunda, ilk yılımda benim... Mağlup oluyorduk. Bir anda kazanıyorduk, "İşte Fenerbahçe geliyor" manşetleri vardı. Sonra bir daha yeniliyorduk, o sezonu da sekizinci bitirdik. Buna dikkat etmek lazım.
Bu galibiyetin sürdürülebilir bir durum olması için şunu yapmak lazım: Öncelikle ilk 2 gol ile son 3 golü ayırmak gerek... Fenerbahçe alışılagelmişin dışında önde başladı bu maça. Önde başlayınca Ozan ile Souza'ya ihtiyacın var. Diyelim ki Emenike vücudunu dayadı, döndü, arkasını döndüğünde koşuları yapan bu oyuncular gerek. Bunun için de Skrtel ile Kjaer'in orta çizgiye yaklaşması gerek. Ozan zaten bu koşuları zaman zaman yapabiliyor, Milli Takım'da hem Rusya, hem Hırvatistan maçında bunu gördük biz, pozisyona girip kafa vuruşu yaptı.
Burada attı. Peki 2-0'dan sonra ne oldu, bu kez geriye yaslanıp geniş alan buldu, üçüncüyü buldu. Bir başkasında presle kazanılan top gole götürdü.
Bir abisi olarak Volkan'a şöyle tavsiye vereyim, gol vuruşlarını geliştirebilir Volkan. Antrenmanlarda ekstra çalışmalı. İç adalesini de geliştirebilir. Bu yeteneğe göre gol sayısı çok az kalıyor.
İstanbul'dan daha çıkmadı Fenerbahçe. Yalnızca iki kez köprüyü geçti. Otobüse, uçağa binmedi. Bu yüzden bu maçta puan kaybı olsaydı kopma yaşanabilirdi, bu yüzden sonuna kadar skor maçıydı bu. Devam eden problemler var mıydı, vardı. Bloklar arasında ciddi bir problem vardı. Ayrıca geçen yıldan devam eden bir duran top savunması problemi var. Çok geride karşılıyorlar duran topları. Fenerbahçe bu kadar uzun bir takım olmasına rağmen Kayserispor'dan iki tane duran toptan gol yedi ve sebeplerden birisi bu.
Dünyada Guardiola'nın, Cruyff'un getirdiği ekol dışında 1-0'ı 0-0'la aynı oynayan takım yok. Advocaat geriye düştükten sonra iyi oynadıklarını söylüyordu sürekli, Fenerbahçe 2-0 öne geçtikten sonra kendini geriye atıp geride karşılamadı mı? Antrenör, buna aldanmamalı. Artık tek kaleye döndü Bursaspor maçında. Tek stopere döndü, önünde de dönen topları toplamak için Ozan kaldı. 4-5 forvet oynadınız. Fakat Osmanlıspor'a karşı böyle oynarsan kontratağı yapar. Futbolun doğasında var bu.
***
F.Bahçe hızlı başlamalı
Fenerb ahçe özellikle kendi sahasındaki maçlarda kontrollü başlamamalı. Golü yersen tabii ki tek kale oynarsın. Üç değişikliğini kullanmalı Fenerbahçe. Yüksek tempoyla başlarsınız, sonrasını beklersiniz. Kontratak oyuncularınız var çünkü. 2-0 cepteyken gün doğar sana... Volkan Şen alıp gidiyor, Sow golü yapıyor. Fenerbahçe yavaş oynamamalı, tam tersine hızlı başlamalı. Fenerbahçe kontratak takımına dönüşebiliyor ama Fenerbahçe mutlaka önde basarak oynamalı, ilk 2 golün bulunduğu dönemdeki gibi...