‘Önce sen’ diyerek olmaz
Başakşehir'i kutlamak lazım... Ama bir de eleştirmek lazım, şöyle ki 1-0 onları bozdu. Öne geçince oyun düzenleri alt üst oldu. Bildiğimiz Başakşehir kimliğinin dışına çıktılar. Oyunu Fenerbahçe'ye verdiler. 2-1'e geldi oyun, set oyunu başlayınca 2-2'ye yakalandılar. 2-2'den sonra ise Başakşehir çok daha iyiydi. Kerim Frei muazzam bir gol attı. Çarptı zannettik. Hadi ben TV başında yanıldım ama Volkan da ters tarafa gitti.Oyuna girenler Milli Takım oyuncusu, Mevlüt ve Kerim. İrfan gelecek vadediyor. Sahaya gelelim, Caiçara baya iyi sağ bek. Kalede Milli Takım kalecisi Volkan Babacan. Türk futbolunun gelmiş geçmiş en iyi orta sahalarından Emre. İki ayağını da kullanan Mahmut... Sağda Visca, solda Elia. Kalite var takımda.
Fenerbahçe'de Ozan Tufan ve Josef de Souza var, top beklere taksit taksit, paslaşa paslaşa gidiyor. Başakşehir'de Emre topu terse bir atıyor, demarke. Başakşehir takımını dün beğenmedim ben ama beğenmediğim Başakşehir 3 tane attı, gol de kaçırdı. İşte bu düzeyde oynuyorlar.
Fenerbahçe'nin gol yemediği resmi maç yok. 2'şer, 3'er yiyorlar. Ofansif oynamıyor dediğimiz takım her maç gol yiyor.
Aziz Bey bize bir programa gelmişti. Özellikle de kongrede şunu vurgulamıştı, Mayıs ayında bitireceğiz demişti. Janssen iki gün oldu. Neto yeni geldi, Giuliano 1 ay, Soldado yeni. Daha Eylül başında kredinizi yemişsiniz. Galatasaray işini erken bitirmiş, 12 puan yapma şansı var, puan farkınız 7'ye çıkıyor. Neto ile Skrtel ilk kez oynuyor, Neto ile Isla keza...
Her teknik direktör analizlerden faydalanmalı, tartışmasız. Real Madrid de Levante'yi analiz ediyor ama "Önce ben" diyor. Fenerbahçe'de ise Aykut Kocaman, "Önce sen" diyor. Hoca bütün hafta boyunca Başakşehir'in organizasyonlarını çalışmış. Başakşehir ise sistemini hiç değiştirmemiş, düzenini bozmamış. Abdullah hoca analiz yapmıyor mu? Yapıyor. Fenerbahçe ise düzenini değiştiriyor, fark bu.
Son olarak Giuliano'yla ilgili karar verdim. Top rakip cezasının oralarda oynanırsa iyi oyuncu ama Aykut hocanın şablonunun oyuncusu değil.
BEŞİKTAŞ GÖMÜLMEMELİ
Beşiktaş iki yılın şampiyonu… Hafif sendeleyerek başladı aslında ve bir deplasman maçı kazanması gerekiyordu. Şenol Güneş için zor maç oldu. Önü, maç anı ve sonu bakımından… Çarşamba Porto'yla Şampiyonlar Ligi maçı var. Milli takımlarda görev yapan çok oyuncu vardı. Rotasyon için kafa yordu o yüzden. Karabük ise tamamen Beşiktaş'a endeksli, son 15 dakika hariç kontratağa dayalı bir oyuna 2 hafta boyunca hazırlandı. Bence yanlış bir karar vermedi Şenol hoca. Puan kaybı gerçekleşmesi için tüm şartlar vardı. Zemin kötü. Oyuncular birbirine alışkın değil. Penaltı kazanıyorsunuz, kaçırıyorsunuz, dönüyor 10 kişi kalıyorsunuz. Tosic'in de kırmızı kart pozisyonunda oyuncuyu arkadan alması lazım. Çaylak oyuncu gibi bir faul yaptı. Tosic gibi bir oyuncu cebinde sarı kartı varken duracak. Beşiktaş'ta bloklar biraz açıldı. Sosa tarzı bir oyuncu değil Talisca… Talisca, Negredo'yla birlikte oynuyor, arkasında değil. Bu yüzden takım 4-2-4'e dönüşüyor. Merkezdeki Tolgay-Oğuzhan ikilisi savunma ve hücum arasını kapatamıyor. Bu kadar olumsuzluklara rağmen kazanabilmek çok önemli... 2'yi bile bulabilirlerdi. Beşiktaş iki yılı aşkın süredir hep önde oynamaya alışmış takım. Onlar için arkada beklemek doğru değil, onlara yaramaz. Defans yapmasını bilen bir takım değil. O kültürü yok. 7 kişiyle defans yapsalar da pozisyon veriyorlar. Hiçbir zaman gömülmemeli Beşiktaş. Son olarak Fabri sadece tuttuklarıyla bile yıldızlaştı ama öne çıktığı anlarda da çok iyiydi. Cin gibiydi.