Trabzon'un ikramı | ERMAN TOROĞLU Neredeyse maçın üçte birini on kişi oynayan Fenerbahçe'ye 1-0 önde iken beraberliği kaptırıyorsan bu Fenerbahçe'nin iyi oynadığından değil Trabzonspor'un eksik rakibinden faydalanamamasından idi... Rakip on kişi kalmış, devamlı arada pas yapsan zaten işi bitirirsin. Yedikleri tesadüfi bir golle de berabere kaldılar. Ama şu var o golden evvel de Dirar zaten bu sefer gol yapılacak bir pozisyonu auta atmıştı. Avrupa'nın üst düzey takımları rakipleri on kişi kalınca onları perişan ediyorlar. Ama Türkiye'de rakip takım on kişi kalınca on kişi kalanın değil oynayanın dengesi bozuluyor. Dün gece Trabzon'un olduğu gibi. Nwakaeme eski maçları kadar etkili oynamadı. O etkili olamayınca Rodallega da alan bulamadı. Dün Abdülkadir Parmak çok iyi işler yaptı. Çok da iyi mücadele etti. Rakibini on kişi bıraktıran hareketi de çok akıllıca gerçekleştirdi. Fenerbahçe'de bazı oyuncular arkadaşlarının sırtından geçiniyorlar. Bazısı on üzerinden sekiz mücadele ederken bazıları on üzerinden dört mücadele ediyor. Haliyle de rakibe karşı fazla etkili olamıyorlar. Fakat bu sene Fenerbahçe için işin acı yönü var. Galatasaray'ı yenemiyorlar inanılmaz sevinç. Trabzonspor'u yenemiyorlar inanılmaz sevinç. Bu görüntüler iyi değil. Cüneyt Çakır kartlara geç başvurdu. Ersun Yanal her zamanki gibi taktik faullerle rakibi durdurmaya kalktı. Bazen de çok tuhaf işler yaptı. Soldado rakibine geri geri giderek faul yapıyor. Faulü yapan Soldado, faulü yiyen Trabzonlu oyuncu bir de kart yiyor. Trabzon hücum ediyor. Görüntüde bir şey yok. Yardımcı hakem Trabzon'un aleyhine bir serbest vuruş verdiriyor. Zaten o top gidip gol oluyor. Çok kaliteli maç olmadı. İki taraf da futbol oynamaya çalıştılar. Heyecan vardı o kadar. Bir de Abdülkadir Ömür'ün hazırlayıp Yusuf'un attığı mükemmel bir gol. Dünkü maçta akılda kalanlar... Düşme Potası | EMRE BOL Bize bunu konuşturanlara yazıklar olsun... Öyle bir maç başlangıcı oldu ki; Saha ve seyircisi önünde Fenerbahçe'yi bu duruma düşürmek öyle kolay değil. Ayew diye bir oyuncu aldınız. Nasıl ve hangi şartlarda transfer edildiğini ben biliyorum! Ey Ersun hoca; 'seneye daha iyi bir takımla şampiyonluğa oynayacağız' diyorsun. Güç, kuvvet, dayanıklılık anlamında Süper Lig'in çok altında bir takım yaptın. Yenilmediğine sevinen takım oldu Fenerbahçe! Fenerbahçe'nin vizyonu şampiyonluktan başka bir şey olamaz. 'Vizyon, vizyon' diyenlere selam olsun! 5 düşündürücü | ZEKİ UZUNDURUKAN Yusuf Yazıcı'nın tek vuruşunda Abdülkadir Ömür'ün aşırtma pası da jeneriklikti. Trabzonspor'un iki öz evladı, tüm Avrupa'yı peşinden koşturan iki yıldızı, alkışı hak eden bir futbol ortaya koydu. Uğurcan'ı maçın 26. dakikasında görebildik. O kadar etkisiz bir ilk yarı oynadı Fenerbahçe. Dirar, Nwakaeme ile boğuşmaktan ileri çıkamadı ama Nwakaeme'yi de çok yordu. Pereira çok sinirliydi. Gereksiz siniri yüzünden de etkili olamadı. Trabzonspor, çok iyi savunma yaptı ilk yarıda. Sosa hem savunmanın önünü süpürdü, hem de Trabzonspor'u hızlı hücuma çıkardı. Fenerbahçe, Trabzonspor'u sertlikle ve faullerle durdurmaya çalıştı. İlk yarıda daha iyi oynayan taraf Trabzonspor'du, bu durum skor tabelasına da yansıdı. İlk yarıda Jailson'un Abdülkadir Parmak'ın ayağına şiddetli bir şekilde bastığı pozisyon kırmızı kartlıktı. Cüneyt Çakır da VAR'daki Bülent Yıldırım da bu pozisyonu es geçti! İkinci yarıya da Trabzonspor tahrip gücü yüksek bir futbolla başladı. Net pozisyonlara girdi. Ersun Yanal, tel tel dökülen Zajc'e 56 dakika tahammül etti. Yerine Valbuena girdi. Trabzonspor atak yaptıkça Fenerbahçe taktik faullere başvurdu. Trabzonspor futbol oynamaya çalışırken, Fenerbahçe sadece oyun bozmak için sahaya çıkmış gibiydi. Valbuena'nın direkten dönen şutu, Fenerbahçe tribünlerini de coşturdu. Sonrasında etkili ataklar geliştirdi Fenerbahçe. Abdülkadir Parmak, Yerli Puyol Sadık'a kırmızı kartı aldırdı. Roman Neustadter 10 Sadık eder. Fenerbahçe taraftarı, Cüneyt Çakır'a küfürlü tezahüratta bulundu. Sonuçta Fenerbahçe 1 puanı son saniyede aldı. Bordo-mavililer, özellikle uzatma dakikalarında öne oynamak yerine geriye oynayarak hata yaptı. Bu nasıl Fenerbahçe? | GÜRKAN KUBİLAY İlk 3 dakika geçtiğinde kaleye 3 şut girişimi vardı Trabzon'un, F.Bahçe'nin ise bir kötü ortası. Bordo-mavililer, ilk 7-8 dakika baskıyla F.Bahçe'yi çıkarmadı, pas hatalarına zorladı. Ayew'in bu baskılardan birinde kaptırdığı topta, Yusuf'un hızı ile topu buluşturduğu Rodallega'nın direkte patlayan şutu F.Bahçe'nin şansıydı. Ama iyi oynayan Trabzon'du ve Abdülkadir'in savunma arkasına attığı şahane pasta Yusuf skoru getiriyordu. F.Bahçe dikine pas atamıyordu, adam eksilten oyuncusu yoktu. Baskı yediğinde top kaybını kolayca yapıyordu. Oyuncuların özgüveni azalmıştı. Yine de 30. dakika sonrası baskılı oynamaya başladılar. Ama burada da dert, kaptırdıkları toplarda Trabzon'un çıkış hızına yetişememeleriydi. Ayrıca plansız hücumun bir sonucu olarak Sadık, hem de sol ayağıyla şut atıyor ve orta yapıyordu. F.Bahçe, Sadık'ın şutu ve ortasına kalmış ise bu takımın hücum planından bahsedilebilir miydi? Valbuena'nın direkten dönen topu seyirciyi de ateşledi. Kalabalık gelmeye başladı ama son vuruş beceriksizliği devam ediyordu. F.Bahçe'nin üstünlüğü sağladığı anda Sadık'ın atılması dengeleri yine değiştiriyordu. Buna rağmen Topal'ın dışarı vurduğu kafa ve Elif'in şutu önemliydi. 10 kişilik Fener daha iyi oynuyordu. Elif katkı vermişti, Hasan hücuma Valbuena ile beraber daha çok çıkıyordu. Şutu da deniyordu ama Trabzon kalecisi devleşmişti. Dirar'ın son dakikada kaçırdığı gol kaderdi belki de.F.Bahçe gerçekten kötü top oynuyor, iyi antrene edilmiyor ve iyi yönetilmiyor. Seyirci de haklı olarak maç sonu şarkı söyleyerek soruyordu; 'Söylesene Ali başkan bu nasıl F.Bahçe?' Son dakikadaki beraberlik bile seyircinin fikrini değiştirmiyordu. Davetiye | OLCAY ÇAKIR Maç öncesi yaptığımız değerlendirmemizde beklediğimiz birçok şey dün gece vücut buldu denilebilir. Saha ve seyircisi önünde kazanmak zorunda bir Fenerbahçe ile son haftaların formda ekibi Trabzonspor'un mücadelesi yine heyecan doluydu. İlk dakikalarda müsabakaya çok etkili ve istekli başlayan bir Trabzonspor izledik. 5 dakika oluşan Trabzonspor baskısı yerini Fenerbahçe'nin 3. bölge baskısına bıraktı. Maç öncesi düşündüğümüz; 3. bölgede baskı ve akabinde pozisyon üretmek isteyen bir Fenerbahçe, dönüşlerde irili ufaklı faullerle rakibini o bölgede tutmak istemesi beklenen durumdu ve bunu başardı da. Ancak bunları sarı-lacivertliler yaparken kart konusunda önemli riskler aldı. Stoperleri kart gören Fenerbahçe bu bölgede önde yakalandığında Sadık Çiftpınar bu kez Abdülkadir Parmak'a yaptığı faul sonrası takımını eksik bıraktı. Baskı yediği ya da topu rakibine bıraktığı pozisyonların birçoğunda doğru defans yapan bir Trabzonspor izledik. Trabzonspor Abdülkadir Ömür'ün mükemmel pasını Yusuf Yazıcı'nın şık bir vuruşla gole çevirmesi sonrası oyunda üstünlüğü yakalarken topu da rakibine bıraktı denilebilir. 10 kişi kalan Fenerbahçe'nin oyunda etkili ve baskılı olması da aslında beklendiği gibi bir durumdu. Kadıköy'de Galatasaray karşısında da benzer durumun yaşanmış olması; diğer büyük maçlar düşünüldüğünde; işin psikolojik boyutu apaçık ortaya çıktı denilebilir. Trabzonspor'un yediği baskı, önde bir türlü topun tutulamaması adeta davetiye çıkarılan golün gelişi. Kadıköy'de derbi kaybetmeme geleneği son saniyede gelen yine acayip bir golle bozulmamış oldu. Telaşa girersen | İSKENDER GÜNEN 22 sene sonra Fenerbahçe'yi kendi sahasında yenme başarısı gösterecek Trabzonspor, 90 5'te dakikada gelen gol gerçekten Trabzonspor için büyük bir hayal kırıklığı. Maç başlangıcı arzulu coşkulu bir Trabzonspor var. Rakibi kendi sahasında baskı altında tutup hataya zorladılar. Ayağa pası olumlu yapan bir kurgu, orta alanda Sosa, Yusuf ve parmak hücum girişimlerinde öne çıkan isimler. Önce Rodallega'nın direkten dönen topu ardından Abdülkadir Ömür'ün mükemmel asisti ile Yusuf ile 1-0 öne geçen taraf oldular. Golden sonra Fenerbahçe'nin Trabzonspor'a büyük bir baskı kurduğu gerçeği var. Bunun en önemli nedeni; Trabzonspor'un kendi ceza alanına çekilmesi ve de gelen toplarda Fenerbahçeli oyuncuların alması. Savunmadan çıkarken kaptırılan toplar ve önde Rodallega, Abdülkadir Ömür ve Nwakame'nin çabuk top kayıpları öne çıktı. Baskı altında kalmalarına rağmen Fenerbahçe'nin girdiği net gol pozisyonu yok. İkinci yarı, Fenerbahçe'nin rakip alanda daha fazla gözüktüğü bir gerçek.