Rebiülevvel ayının on ikinci gecesinde idrak edilen Mevlid Kandili için geri sayım başladı. İslam dininin peygamberi olan Muhammed bin Abdullah'ın doğum gecesi ve aynı zamanda hicri rebiülevvel ayının on ikinci gecesi olan Mevlid Kandili'nin ne zaman olduğunu merak eden vatandaşlar arama motorlarında 2022 Mevlid Kandili ne zaman, hangi gün, hangi tarihte? | Mevlid Kandili anlamı nedir? Neden önemlidir? sorularının cevabını araştırıyor. İşte detaylar...
2022 MEVLİD KANDİLİ HANGİ GÜNE DENK GELİYOR?
Mevlid Kandili 7 Ekim 2022 Cuma günü idrak edilecek. İslami takvimin Ay temelli, miladi takvimin ise Güneş temelli olmasından dolayı, miladi takvimde Mevlid günleri her yıl farklı zamanlara denk gelir. Ayrıca ülkeden ülkeye farklı İslami ay başladığında sabitleme metodu kullanılır.
MEVLİD KANDİLİ ANLAM VE ÖNEMİ NEDİR?
Mevlid Kandili ya da Veladet Kandili, İslam dininin peygamberi olan Muhammed bin Abdullah'ın doğum gecesi ve aynı zamanda hicri rebiülevvel ayının on ikinci gecesidir. İslam Nebisi, Ashab-ı Kiram, Emevîler ve Abbâsîler dönemlerinde herhangi bir kutlama örneğine rastlanmayan rebiülevvel ayının on ikinci gecesi olan Mevlid Kandili, ilk defa hicretten yaklaşık üç yüz elli yıl kadar sonra Mısır'da, Şii Fâtımî Devleti döneminde kutlanmaya başlamıştır.
Mevlid, "doğum zamanı" demektir. Kur'an'da yer almamaktadır. İslam'da Muhammed'in doğum günü farklı mezheplerde kutlanır. Sünniler, rebiülevvel ayının on birinci gecesini on ikinciye bağlayan geceyi (Miladi 25-26 Nisan 571 tarihine Muhammed'in doğum gününe rastlaması nedeniyle Mevlid kutlanır.), Şiiler ise on yedinci günü, Mevlid Günü ve on yediye dönen geceyi de Mevlid Gecesi olarak adlandırırlar. Bu iki tarih arasındaki hafta, 1989 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı desteği ile, günümüzde sadece Türkiye'de kutlanan Kutlu Doğum Haftası ilan edilmiştir.
Kandil geceleri, İslam'ın ilk zamanlarında var olan bir âdet olmayıp hicri 3. asırdan itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Anadolu'da Osmanlı Devleti Padişahı II. Selim'den itibaren bu kutlama gün ve geceler, minarelerde kandil yakılmasıyla birlikte kandil adını almıştır. Kadir Gecesi'nden başka kandil gecesi, Kur'an'da yer almaz.
MEVLİD KANDİLİ'NDE YAPILACAK İBADETLER
👉Kur'ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur'ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmelidir.
👉Peygamber Efendimiz (sas)'e salât ü selâmlar getirilmeli; O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmelidir. (Allahumme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim Manası: Ey Allahım ! Efendimiz, büyüğümüz Muhammed'e, evladu iyaline, ashabına salatu selam eyle.(Rahmet et, selametlik ver.))
👉"İnsanların Mevlid-i Nebevi için toplanıp Kur'an okumaları, Hz. Peygamber (a.s.m)'in veladetiyle ilgili haberleri / menkıbeleri seslendirmeleri, bu münasebetle yemek tertiplemeleri bida-i hasenedir / güzel bir bidattır. Çünkü, bu toplantılarda Hz. Muhammed (a.s.m)'e karşı büyük bir tazim, bir saygı, onun dünyaya teşriflerinden ötürü büyük bir sevinç söz konusudur. Bu ise, sahibine büyük bir sevap kazındırır." (bk. Suyutî, el-Havî li'l-fetavî, 1/272-şamile).
👉Mevlid gecelerinde toplanarak, mevlid kasidesi okumak, tatlı şeyler yedirip içirmek, hayrat ve hasenat yapmak, böylece, o gecenin şükrünü yerine getirmek müstehaptır. Salihlere elbise ve benzeri hediye vermek, bu geceye hürmet etmek olur. Bunları Allah rızası için yapmak çok sevap olur. Mevlid cemiyetinde, salihleri toplayıp, salevat okumak, fakirleri doyurmak, her zaman sevaptır.
👉Mevlid cemiyetinde, sadaka, hediye vermek, neşe ve sevinç göstermek, haram karıştırmadan mevlid kasidesi okutmak çok sevap olur. Bu gecede tesbih namazının kılınması, alimler tarafından yapılan diğer bir öneri olarak yer alıyor.
👉Bu gece, Resulullahın doğum zamanında görülen hâlleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevaptır. Bugün veya ertesi gün oruç tutmakta mahzur yoktur. Tutmak iyi olur, sevab olur. İslam âlimleri mevlid gecesine çok önem vermişlerdir.
👉Muazzez Peygamberimizin doğumunu anarken, yalnız mevlid okumak, ilâhiler söylemek ve kandil simidi dağıtmak yeterli değildir. Onun doğumunu anmaktan asıl maksat, evrensel olan risâletini, yüksek ahlâkını, fazîletini, adâlet ve doğruluğunu hatırlamak ve bunları hayatımızda uygulama azmini tazelemektir. Yüce Allah'ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin yeğane yolu, Hz. Peygamber'in yolundan gitmektir. Bu konuda Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur: "(Ey Muhammed!) De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir." (Âl-i İmrân, 31) Bu ayette de belirtildiği gibi, Allah'ı hoşnut etmek, O'nun Peygamberine uymak ve onu örnek almakla mümkündür.
👉Peygamberimiz (S.A.V.)'e hiç olmazsa bir tesbih salat ü selâm okumalıyız. Can ü gönülden, "Es-salatü ve's-selamü aleyke ya Resûlallah" demeliyiz.
👉ALLAHü Teâlâ'ya tam bir huşu içinde dua ve niyazda bulunmalıyız. Çünkü dua, rahmet kapılarının anahtarı, kulluğun ruhu ve ibadetin özüdür. Yalnızlaşan insanın sınırsız ve sonsuz kudret sahibi olan ALLAH'ın azameti karşısında aczini kabullenmesi, O'na sığınması ve O'na yakarması, ne isteyecekse O'ndan istemesidir. İnsanın yaratıcısına yaklaştığı en vasıtasız andır. Dua, sınırlı, sonlu ve aciz varlık olan insanın, sınırsız ve sonsuz kudret sahibi Rabbi ile kurduğu bir köprüdür, Mevlid-i Mutlak'ı imdada çağırmasıdır. Dua, kulluk esprisi içinde ve sıradan isteme anlamlarının ötesinde, ALLAH Teâlâ'nın Rablık ve ilahlık hakikatine en köklü bir sığınma hadisesidir.