Dün gece Fenerbahçe beni hem şaşırttı hem de çok korkuttu. Şartlar ne olursa olsun yıldızlar topluluğu bir takım bu kadar kötü futbol oynayamaz ve oynamamalı. Eğer Fenerbahçe dün gece Rize'de kaybetmediyse önce şansına şükretsin, sonra da aldığı bir puana 'Allah razı olsun' desin. Son 10 dakikalık baskı dışında Fenerbahçe'yi tanımayan bir takım sahada hangi takımın Fenerbahçe olduğunu anlayamazdı. Tempo çok düşük, orta saha oyuncuları ne hücumda ne de defansta etkililer. Rakip Rize orta sahayı çok rahat geçiyor ve Fenerbahçe defansının arkasında çok rahat pozisyon buluyordu. Tam bu dakikalarda Fenerbahçe orta sahada top yapamazken Nani kişisel becerisiyle soldan çok iyi geldi, sıfıra yakın yerden ortasını yaptı ve Van Persie kalitesiyle golü kaydetti. Kalite demek şu; top soldan ortalandığında rakibine ileri hamle yapıp adeta daha çalımı top kendisiyle buluşmadan yapıyor, topu istop edip sağına çekiyor ve gol vuruşunu yapıyor. Bu tür pozisyonları dünyada 100 santrfor yakalasa ancak birkaçı gol yapar. Bu dakikadan sonra Fenerbahçe acınacak ve üzücü bir futbol ortaya koymaya devam etti. Çaykur Rizespor geldikçe geldi, sağdan geldi, soldan geldi. Hasan Ali ve Şener öylesine yalnız kaldılar ki onlara da kızamıyorum hiç yardım gelmedi. Bu arada Fenerbahçe takımının arkasına atılan her top pozisyon oldu. İşte bunlardan birinde de Volkan'ın penaltısı geldi. Fakat Volkan penaltıyı kurtarmasına rağmen Fenerbahçe ateşlenmedi. Yine futbol oynuyormuş gibi yapıp zamanı doldurmaya çalıştılar. Ama bu güneşe kar dayanmaz diye bir deyim vardır. Bu kötü oyun her ne kadar Çaykur Rizespor'un ikinci yarıdaki oyunu ilk yarıdaki gibi etkili olmasa da Alper'in hatası golü getiriverdi. Alper Potuk ceza alanına yakın bir yerde topu rakibe verdi, Rizeli Sylvestre çaprazdan girdi, yerden sert kesti, Simon Kjaer de kendi kalesine golü atıverdi. Bence dün akşam Rize'de Fenerbahçe takımı iki puan kaybetmedi, 1 puan kazandı. Hakem Cüneyt Çakır'a Türkiye'de büyük bir güven ve saygı var. Ama bence verdiği penaltı kararı yanlış. Çaykur Rizesporlu Ahmet İlhan topu tıklıyor, kaleci Volkan ayağını koyup yere basıyor, Ahmet İlhan da o anda kendini yere atıp havadayken de ayağını Volkan'ın dizine temas ettirip düşüyor. Karar yanlış.