Hüseyin’den ‘gık’ yok!
Dün gece bir kez daha gördük ki çok iyi oynamasan da rakip iyi dirense de fark yaratan oyuncuların varsa maçı alıveriyorsun... İşte fark yaratan oyuncular açısından baktığımızda Beşiktaş bu ligin en iyi takımı... 90 dakikaya baktığımızda ise Beşiktaş çok çok mu iyi oynadı? Hayır... Üstelik butik bir stat, dolu tribünler ve çok iyi olmayan bir zemin de Beşiktaş'ın aleyhineydi. Göztepe maça çok iyi başladı. İlk 5 dakikada bir-iki net pozisyonunu harcadılar desek yalan söylememiş oluruz. Fabri kurtardı... Oyunun hemen başında Göztepe tek kale oynarken, Talisca'nın sıra dışı golü geldi. Yumuşak bir ortaya tam 17 metreden yani ceza alanı çizgisinin hemen üzerinden kafayı vurdu ve golü yaptı. Daha sonra maç ortadaydı. Ama ikinci yarının başında bence iş bitti. Babel'in o kendine has, görmeye alıştığımız klasik gollerinden biri daha Beşiktaş'a iki farklı üstünlüğü getirdi. Yine soldan girdi, içeri çekti, savunmadan kurtuldu, köşeye bıraktı. Babel gibi bu sezon çok iyi oynayan bir başka kaliteli ayakla da üçüncü gol geldi. Bu golde de Talisca arkası dönük Cenk'in önüne topu harika yuvarladı, Cenk'in alışı, dönüşü ve vuruşu da buram buram kalite kokuyordu.GOL OFSAYT
Sonuçta Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nden sonra kendi ligine de hoş geldi. Üstelik bu Göztepe'den o statta üç puan almak Türkiye'de her takım için çok zor görünüyor. Gelelim hakeme; Hüseyin Göçek çok kötüydü. İkinci yarıda Göztepeli savunma oyuncusu, Talisca'yı ceza sahasının hemen dışında net çekip, indirdi. Hüseyin'den 'gık' yok. İkinci yarıda yine Atiba penaltı yaptı. Yine 'gık' yok. Ayrıca Göztepe'nin attığı golde de ofsayt var.