Ayakta kalamadı
LİGİN ilk 6 haftasındaki futboldan sonra bir iki oyuncuyu değiştirmek değil, durumu tokatlamak lazımdı! Terim, bunu teknik adamlığı boyunca yapmıştır. Yıllar önce Fenerbahçe derbisinde sürpriz bir şekilde Emre Çolak ile devam ettiği gibi... Dün 3'lü defans tercihinde rakibin iki kanadındaki Di Maria ve Sarabia'yı, Marcao ve Mariano ile önde karşılamak ve Verratti-Marquinhos-Gueye'ye karşı sahada kalabalık orta saha ile baskı yapmak vardı. Bu kadro sonuçta 3'lü oynamak için kurulmadı. Ama bazen geçici çözümler takıma da tribüne de ayrı bir hava verir. Evet Neymar yok, Cavani yok, Mbappe sakatlıktan dönmüş ama Paris Saint-Germain'in defans önündeki 6'lısının kalitesi ortada. Bu sezon Neymar'ın 3 golü ile 3 maç aldılar. Evet, Real Madrid'e pozisyon vermeden 3 attılar ama İstanbul'a öyle pek de yüksekten uçan bir takım olarak gelmediler.
***
Belhanda derbideki gibi önce maskeli, sonra maskesiz oynuyorsa bu onun görüş açısını kapattığının delilidir. Dün önde çok top ezdi. Seri, Malatya'da iyiydi dün de ortada arı gibi çalıştı. Nzonzi'nin 'garanti oyna' emri aldığı kesin. Onun kariyerinde aslında daha çok dikine oynamak var. İlk yarıda tabelayı tutan Muslera'ydı. Paris Saint-Germain'in yüzünü döndürürseniz pas kanalını bulurlar. Sahada varlığı yokluğu belli olmayan Icardi boş kaleye attı topu. Şampiyonlar Ligi'nde farkı belirleyen pas ve orta kalitesidir. Ne Mariano ne Nagatomo ne Marcao ne de Luyindama... 3-5-2 sağ ve sol ayaklı futbolcu ile oynanmaz. Bu oyun, kanatların içeri kat etmesini değil tek pas ya da orta ile forveti besleyenleri asistlemek için var. Bu oyuncuların pas kalitesi bir yere kadar... Zaten Galatasaray'ın baş ağrısı da bu. 2. yarıda doğru değişikliklerle Galatasaray oyuna tutunmaya çalıştı. Ama fizik ve kondisyon seviyesi Fransız futbolunun en büyüğü karşısında ayakta kalmadı. Mağlubiyetin övülecek tarafı yok elbette. Galatasaray'ın 3'lü defansla da devam edeceğini sanmıyorum. Ama dünkü oyundaki iştah ve mücadele sadece Şampiyonlar Ligi ile sınırlı kalmamalı. Grupta 2. ve 3.'lük hesapları da hâlâ ortada. Arkana bakarsan koşamazsın.