Bu Galatasaray keyif verdi
FATİH Terim'in sahaya sürdüğü 5'li savunma çok akıllıcaydı. Rakibi karşılarken G.Saray savunması çoğalıyor, hücuma çıkarken Mariano, Nagatomo ikilisini hücum beki olarak kullanıyordu. Terim'in Donk tercihi iki savruk stoper Luyindama-Marcao ikilisini biraz olsun toparladı. Donk, kritik pozisyonları önlerken topu da oyuna akıllı soktu. Ancak Nagatomo ve Mariano bir tek isabetli orta yapamadı.
PSG tam bir ezber takımı. Mükemmel anlaşıyorlar, gözü kapalı pas alışverişinde bulunuyorlar. Özellikle G.Saray savunmasının arkasına attıkları uzun pasların şiddetini mükemmel ayarlıyorlardı. İcardi'nin golüne kadar G.Saray takım oyununu, birlikte mücadele etmeyi başarıyla uyguladı. Nzonzi sakinliğiyle arkadaşlarına mükemmel servisler yaptı, Seri tekniğini ve çabukluğunu konuşturarak G.Saray'ı hücuma çıkarmaya çalıştı. Falcao ayağındaki topları hep arkadaşlarına oynarken, ikili mücadelelerden hiç kaçmadı.
Fatih Terim, Babel'e fazla güveniyor ve arkasında duruyor. Ancak Babel, bu desteği son haftalarda hiç hak etmiyor. Egoist davranıyor, yanındaki arkadaşına pas vermeyi düşünmüyor, 'hep ben atayım' diyor. Özellikle Falcao'nun verdiği mükemmel gollük pasını boştaki arkadaşı Belhanda'ya aktarmaması G.Saray'ın beraberlik golünü engelledi. Taraftar da Falcao'nun paylaşımcılığını, Babel'in egoistliğini görünce hep bir ağızdan Hollandalı yıldıza tepki gösterdi. O Babel Brugge'deki maçta da golü kendi atmak uğruna yine bu kez Falcao'ya pas vermemişti. Terim'in 5'li savunmasını görünce artık Donk'tan vazgeçmemesi gerekiyor. Feghouli, Belhanda, Babel gerekirse kulübede beklemeli. Ancak G.Saray'ın Marcao ile başı çok ağrıyacak. Brezilyalı, pozisyon almasını bilmiyor, riskli oynuyor. PSG zaten favoriydi ama G.Saray güçlü bir oyunla karşılık verdi, sadece gol yollarında son vuruşları yapamadı. Galatasaray belki kaybetti ama sezon başından beri en kişilikli, en keyif veren oyununu sergiledi. Taraftarın da alkışları "böyle oynayın baş tacı edelim" şeklindeydi.