Yol ayrımı
Galatasaray iki ay önce bu stadyuma geldiğinde 8 maçlık galibiyet serisini arkasına almış, liderlik koltuğunda oturuyordu. Ankaragücü maçına çıkarken hafta içinde Belhanda ile yollarını ayırmışlar ve o hafta son sıradaki Başkent ekibi karşısında seriyi 9 maça çıkarmak için net favori idiler. Yokuş aşağı frenlerin patladığı 90 dakika oydu. Sonrasında kendi sahasında 4 maç arka arkaya kazanamayan Galatasaray aslında 4-3'lük Rize yenilgisiyle yarışa kafa olarak veda etmiş ama Beşiktaş'ın üç maçtaki 7 puanlık kaybı ile matematiksel olarak yarışın içinde kalmıştı. Üstüne bir de 29 Mayıs'ta yapılıp yapılmayacağı belli olmayan bir seçimin kulislerini de eklerseniz her şey bu takıma "çok fazla" geldi. Altından kalkamadılar. Şampiyonluk hesabı hâlâ devam ediyor olabilir ama sanıyorum dün sarı-kırmızılı taraftarlar da 90 dakikayı "seneye bu takımda kimler kalır" filtresi ile izlemişlerdir.Galatasaray bir yol ayrımında. Ya bonservis maliyeti olmayan, kontratı biten ama performansları tartışmalı Ömer, Emre Akbaba gibi isimlerle yeni sözleşme yapacak ya da oyuncu kiralamaya devam edecek. G.Birliği için önde oldukları Kayseri deplasmanı ve evlerinde 2-0 öne geçtikleri Sivasspor maçında kaybettikleri 5 puan dün sahadaki çaresiz takımın yakın geçmişteki hasarıydı. G.Saray yine ilk 45 dakikada pozisyon bulmakta zorlandı ama oyunu bu kadar tek taraflı oynarsanız kaderinize razı olursunuz. Önce Halil, sonra Emre Akbaba'nın golleri ile maç bitti. Derbilerin favorisi olmaz derler. Klişedir. Hafta sonu derbinin favorisi Beşiktaş... G.Saray'ın buna bir itirazı var mı cumartesi akşamı göreceğiz.