İbre Beşiktaş’ta
Aylar önce iyi oynayan Beşiktaş hakkında şu cümleyi sarf etmiştim: Beşiktaş'ın şampiyonluk yolunda iki tane büyük handikapı var. Biri Şenol Güneş, biri Fikret Orman... Çünkü bunlar çok iyi işler yapmalarına rağmen öyle zamanlarda, öyle cümleler kullanıyor ki ortada bir şey yokken ortalık çarşamba pazarına dönüyor.Nitekim bizi yanıltmadı başkan Fikret Orman. Durup dururken "Galatasaray şike yaptı" diye bir cümle söyledi, çarşı karıştı. Ben Galatasaray takımını Fenerbahçe maçı dahil son üç aydır bu kadar hırslı görmedim. Çok tempolu başladılar, iyi de işler yaptılar ama şunu düşünemediler.
Hırslısınız tamam da arabanın deposu benzinle dolu olacak! Sen yarım depoyla son gaz gitmeye kalkarsan çok benzin yakarsın depo boşalınca da teklemeye başlar, sonra yolda kalırsın. Dün gece de öyle oldu.
Beşiktaş, fizik olarak Galatasaray'a göre daha iyi.
Kenarda oturan hücum gücü yüksek futbolcuları da var.
Şenol Güneş, 60'tan sonra Galatasaray'a karşı kenarda oturan bu tehlikeli oyuncuları sokmaya başlayınca işin rengi değişiverdi. Oğuzhan ve Sosa, ataklarda Gomez'in yanına giriyorlar ama onlar oradan yorgun geldikleri için ne Gomez'e tam yardım edebiliyorlar, ne de kendileri çok diri kalabiliyorlar.
Cenk Tosun, bu alana diri olarak girince Galatasaray defansının da dikkati ikiye bölündü. Nitekim kimin ne yapacağına karar veremeden Oğuzhan- Cenk-Gomez üçlüsü golü yapıştırıverdi. Aslında ikinci yarıda Sosa biraz daha diri kalıp, gelen pozisyonları gol yapabilse işin rengi değişir, fark bile gelebilirdi.
Ama bu şunu gösteriyor, Sosa da çok yoruluyor. Çünkü Sosa ileriye dönük oynayan bir oyuncu. İyi güzel de Olcay ne yapıyor? Bal yapmayan arı.
BELKİ BU GECE ŞAMPİYON BELLİ OLUR
Bu maç Beşiktaş için inanılmaz önemliydi. Bu Beşiktaş, Osmanlıspor'u anormal büyük sürprizler olmazsa Vodafone Arena'da yener. Ondan sonra Torku Konyaspor maçı... Şu anda ibre tamamen Beşiktaş'a döndü. Tabi bugün Fenerbahçe ne yapacak?
Belki de bu gece Beşiktaş şampiyon olabilir.
Şimdi sarı-lacivertli oyuncularda büyük baskı var.
Galatasaray ve Fenerbahçe seyircisini anlayamıyorum.
Birisi Donk'u ıslıklıyor, diğeri Diego'yu... Zaten Galatasaray fizik olarak güçsüz. Sen adamı ıslıklayınca o zaman Galatasaray, otomatik olarak 10 kişiye dönüyor.
Böyle bir rezillik sporda olmaz. Sonra da "Ben takımımı seviyorum, taraftarım" diyorsun.
KALKAVAN DOĞRU YOLDA
Süper Lig'de ilk maçlarına çıktığında biraz sallanıyordu Mete Kalkavan. Maça çıktıkça kendine güveni gelmeye başladı. En beğendiğim tarafı eyyam yapmıyor, gördüğünü çalmaya çalışıyor. Bazı ağabeylerine göre çok daha iyi, çok daha dürüst bu konuda.
Cüneyt Çakır, UEFA'nın gözdesi...
Avrupa'da sürekli maç alıyor. TFF'nin de gözdesi Mete Kalkavan... Çünkü Cüneyt Çakır, Türkiye'de gördüğünü çalan bir hakem tipi değil, düşündüğünü çalan bir hakem.
Bu çocuksa tam tersini yapıyor, gördüğünü çalıyor. Hatası yok mu? Var... En büyük hatası zaman zaman pozisyonlara yakın olmak için oyunun içine giriyor.
Topa ve futbolcuya müdahale alanında geziyor. Seyredecek, nerede hata yaptığını TV'de çözecek.