Dick Advocaat adalet dağıtıyor
09 Aralık 2016, Cuma

ERMAN TOROĞLU

Dick Advocaat adalet dağıtıyor

Maça gelmeden önce; Bakınız, F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, kendinden genç teknik direktörlerle çalıştığı zaman onlarla dalaşıyor.
Saygı duymuyor, belki de küçük görüyor. Ama yaş olarak kendinden büyük teknik adamlarla çalıştığında daha farklı bir görüntü çiziyor. Münasebetlerini tam bilmiyorum ama hem Obradovic, hem Advocaat ile aralarında bir çizgi var gibi gözüküyor.
Yaşlarını, yapılarını televizyondan gördüğüm kadarıyla sporcu kişiliklerini görünce Yıldırım'ın bunlarla münasebetinin daha farklı olduğunu düşünüyorum.
Onların işine burnunu sokamıyor herhalde.
Belki de saygı duyuyor, belki de yaşlarına hürmet ediyor. Ne derseniz deyin bu benim karşıdan gördüğüm durum!
Feyenoord karşısında Fenerbahçe, nasıl oynamak lazımsa öyle oynadı. Her şey "cuk" oturdu.
Rakip büyük bir hata yaptı, Fenerbahçe de golü zamanında buldu. Çok tehlikeli ve ters bir zamanda kalesine atılan şut direkten döndü.
Şans da Fenerbahçe'nin yanındaydı. Ama şunu unutmayın; Futbolda şans, genelde güçlüye göz kırpar.
Peki Advocaat geldikten sonra Fenerbahçe'de ne değişti? Geçen seneki kadroda daha da etkili isimler vardı. Ama şu gözüküyor;
Advocaat adaleti doğru dağıtıyor, çalışana hakkını veriyor.
Bu konudaki en çarpıcı isim Alper Potuk. Geçen yıl tartışılıyordu. Hatta "Alper gidebilir" diyenler de vardı ama Advocaat'tan sonra Alper'e müthiş bir özgüven geldi.
Oynatıldığı yer ve Alper'in yaptıkları müthiş.
Advocaat'ın en sevdiğim yanlarından birisi şov yapanı, sahada ukalalık yapanı kenara alıyor.
Mesela Volkan Şen... Tribüne oynuyordu, hakeme hareketleri, rakibe münasebetleri, yaptığı gereksiz hareketler, alakasız çalımlar, topu ezmeler, saçma sapan yerlerden şut atmalar.
Haliyle de Alper oynuyor, Volkan Şen yedek.
Dün gecenin göze batanları başta Alper, sonra Volkan Şen, sonra kaleci Volkan Demirel...
Bence hatasız oynadı. Çıkarttığı kafa topu belki de dönüm noktalarından beriydi. Ama şu bir gerçek; sarı-lacivertlilerde herkes birbirine yardım etti. "Şu oyuncu görevini yapmadı" diyemezsiniz.
Hakem dolmuşa gelmedi. Çok doğru fauller çaldı. Futbolcularla münasebeti yerindeydi.
Fazla bıdı bıdı yapmadı. Bizim hakemlerin bazıları neredeyse sahada oturup, futbolcularla tavla, konken oynayacaklar.
Fenerbahçe'de işler iyi gidiyor.
İnşallah bozulmazlar. Ligin kalitesini arttırırlar.
İçeride ne yaparsak yapalım, yurt dışında başarı gelmezse hikaye! Kendi kendimize pompa yaparak top oynarız. Bakın top oynarız diyorum, futbol oynarız demiyorum, diyemiyorum.
Türkiye'de yaşanan olaylardan sonra bu neticeler bir gece de olsa, iki gün de olsa insanı mutu ediyor. Teşekkürler...

HELAL OLSUN OSMANLISPOR'A
İki gece önceki kabustan sonra dün iki takımımızın aldığı netice kaymaklı ekmek kadayıfı gibi oldu. Fenerbahçe büyük bir camia.
Tecrübeli bir takım. Kadrosu da tecrübeli. Bu tip maçları çok oynamış. Ama Osmanlıspor öyle değil. Öncelikle Osmanlıspor'u can-ı yürekten tebrik ederim. Yöneticisinden başlayarak, malzemecisine kadar. Bu kadar kısa zamanda böyle bir takım yarattıkları için. Yaptıkları iş çok büyük. Öncelikle bu iş idarecilik becerisi ister. Hani Türkiye'de başarılı olsanız dersiniz ki, "Yahu kardeşim hakemler yardım etti, rakipler sempatik baktı." Ama Avrupa'da oynuyorsunuz ve bu aleme yabancısınız.
Hakemiyle, seyircisiyle, sahasıyla beraber. Helal olsun Osmanlıspor'a aynen devam. Tabii teknik direktörleri için de bir paragraf açmak lazım. Mustafa Reşit Akçay'ı da ayrı bir yere koymak lazım.
BİZE ULAŞIN