Koştu, kazandı
Avrupa kupaları dahil, Türkiye Kupası dahil, Süper Lig dahil bu yıl Galatasaray'ı ilk defa ilk 45 dakikada doğru futbol oynarken seyrettim.Bütün futbolcular birbirine yardım ettiler. Sahada kaçak dövüşen yoktu. Herkes diğerinin açığını kapattı. Ağır zemine rağmen fizik olarak ayakta kaldılar. Skor 3-0 oldu.
İkinci yarı yarım saat Galatasaray rölantiye aldı. Bu fizik noksanlığından mı, yoksa psikolojik olarak mı bunu ikinci yarıda göreceğiz.
Bir takım mağlup olabilir. Ama mücadele etmezse bu takım, takım değildir. Galatasaray koca bir ilk yarı boyunca bu mücadeleyi vermedi.
Böyle olduğu halde bile bu puanı topladılar.
Bu da Türk futbolunun hangi kalitede olduğunu gösteriyor.
Galatasaray takımının futbolcuları kalite olarak iyi. Ama ne zaman iyi?
Koşarlarsa. Düşünün, Galatasaray takımında teknik olarak zayıf adamlardan biri Ömer Bayram. Ama dün gece bence Galatasaray'ın en faydalı adamı.
Dün gece Galatasaray'da kötü oynuyor dediğim veya iyi mücadele etmiyor dediğim futbolcu yok.
Diyeceksiniz ki; 'Yahu rakip zayıf Antalyaspor'. İyi güzel de bu Galatasaray'ın bu sene çok zayıf takım karşısında ne rezalet futbol oynadığını gördük, yaşadık. Antalyaspor'dan daha kötü futbol oynayan takımlara karşı ne fiyasko futbol oynadılar, izledik.
Şimdi devre arası. Futbolcu alım satımı ile takım bir şeyler yapabilir. Ama sorun futbolcu alım satımı değildir. Takım olmaktır. Galatasaray bunu yapabilirse ikinci yarı lige renk katar. Antalyaspor'un gücü belli. Ellerinden geleni yaptılar.
İkinci yarı bir 25 dakika, yarım saat iyi mücadele ettiler. Bir sefer gol atacak fırsat geldi, faydalanamadılar. Hakem bence iyi maç yönetti. Biraz daha pişerse bence iyi olacak. O eski kaşar abilerini gördükten sonra bu tip hakemler nur nimetlik geliyor.