Olacağı buydu
Maçın yorumunu yapacağım; yok 4-4-2, yok 4-4-3, yok alan savunması, yok adam adama, hiçbirini size yazmayacağım. Size tek bir cümle yazacağım. Maçın analizi bu!90 dakikada Muslera'yı yatarken kaç kere gördünüz? Bir kere, o da Ekici'nin şutunda… Ondan sonra Muslera'yı yerde gördünüz mü? Hayır… Bu şu demek; Fenerbahçe'nin zavallı futbolu, Galatasaray'ın mücadelesi. Maçın etkili adamı Onyekuru, biraz daha güçlü olsa maç 6-1, 7-1 biterdi. Peki Fenerbahçe buraya nereden geldi? Ali Koç-Ersun Yanal ikilisiyle geldi. Her maçtan sonra TFF Başkanı'nı arayıp, hakemleri kötüleyip, seyirciye yağ çekip, rakiplerini aşağılayıp, kendi futbolcusu ile ilgili hiçbir şey yapmayan teknik direktörünün arkasına saklanırsan olacağı buydu.
Ali Koç, çok büyük bir primle geldi. Ama yokuş aşağı gitmeye başladı bütün hızıyla.
Bir kulüp yönetimi nerede hata yaptığını, neden yaptığını aynaya bakıp sorgulamazsa sonucu böyle olur. Bugün Fenerbahçe seyircisi, "Kardeşim biz Aziz Yıldırım'dan hakikaten çok çektik. Ama bugün Ali Koç'u gördükten sonra Aziz Yıldırım'ı arıyoruz" diyor.
Bakınız şu ana kadar maçın taktiği, tekniği ile ilgili konuşmadım. Çünkü bu maçın tekniği taktiği olmaz. Bu tip maçlarda futbolcu sahaya yüreğini koyar. Ama siz hep hakemden, federasyondan şikâyet ederseniz ve hiçbir şey oynamayan futbolcularınızı, bir şey yapmayan teknik direktörünüzü korursanız düşeceğiniz şekil bu.
G.Saray aman aman mı oynadı? Hayır. 11 kişi beraber oynadılar. Birbirlerine yardım ettiler. Hata yapmadılar mı? Yaptılar. Ama her hata yapan arkadaşının hatasını kapattı. Hakem ufak tefek hatalarına rağmen bu kadar art niyetli futbolcuların olduğu bir sahada bence mükemmele yakın bir maç yönetti. Neden biliyor musunuz? O eyyamcı, kaşar hakemlere alıştığımız için futbolcular da bunlara alıştıkları için bu tarz hakemler onlara ters gelirler. Dün akşamki hakem idaresi bence inşallah bir devrin bitmesi, yeni bir devrin başlaması olur.