Onyekuru’nun zaferi
Kadıköy'de 20 yıl sonra Fenerbahçe yenilgisini görmek başkan Ali Koç'a nasip oldu. Uzun yıllardır Kadıköy'deki derbilere tanık oldum. Fenerbahçe bazı maçları farklı kazandı. Galatasaray, oyunun bazı bölümlerini iyi oynadığı derbileri skor olarak öne geçse de kazanamadı. Ben ilk kez Kadıköy'de Galatasaray'ın Fenerbahçe'ye oyun ve pozisyon olarak ezici bir üstünlük kurduğunu gördüm. Özellikle ilk 45'te Galatasaray penaltıdan golü yemesine rağmen 20. dakikaya kadar farklı skorla öne geçebilecek pozisyonları Onyekuru, Ömer Bayram ve Falcao ile harcadı. Fenerbahçe'de ciddi bir ürkeklik ve güvensizlik hakimdi. Çünkü Galatasaray'ın iyi oyunu Fenerbahçeli futbolcuların zihinsel olarak rahat oynamalarını engellediği gibi fazlasıyla sinirlenmelerine yol açtı.Terim'in Saracchi-Falcao ikilisini sahaya sürmesi ne kadar sürpriz ise Belhanda'yı Lemina'nın yokluğunda tercih etmesi çok şaşırtıcıydı. Çünkü Belhanda pimi çekilmiş bombaya benziyordu ve derbide Galatasaray adına risk taşıyordu. Bu düşüncemde yanılmadım. Galatasaray tarihi bir sonuca imza atıp 20 yıl sonra Kadıköy'de kazanacak golü bulduğunda Belhanda'nın Deniz Türüç'e tokat atıp kırmızı kart görmesi asla güvenilmeyecek bir oyuncu olduğunu ve takımını her an yolda bırakbileceğini bir daha kanıtladı.
Galatasaray'da Donk, Muslera, Feghouli iyi oynadılar ama takımına penaltıyı kazandıran Onyekuru inanılmaz goller kaçırmasına rağmen sonunda Altay'ı geçti ve gecenin yıldızı oldu.
Galatasaray bu galibiyetle Fenerbahçe'yi kaosun içine iterken şampiyonluk konusunda umutlarını yeşertti. Fatih Terim taktiksel anlamda takımını doğru dizayn etti, rakibe geniş alan vermedi ama başta Henry Onyekuru ile Fenerbahçe kalesinde inanılmaz pozisyonlar yakaladı.