Nerede duracağını bile bilmiyor!
Ankaragücü düşme hattında, Beşiktaş yukarıya çıkmaya uğraşıyor. Beşiktaş ilk 20 dakika iyi futbol oynadı, penaltıdan golü de buldu. Hatta Beşiktaş bu tempoda oynarsa yarım saatte işi bitirecek havadaydı. Ama dakikalar ilerledikçe A.Gücü sazı eline aldı. Çok iyi pozisyonlar yakaladılar. Ama İstanbul'da büyük takıma karşı bunları yakalayıp atamazsan, mağlup olursun. Beşiktaş'ın kazandığı penaltı, net penaltı. Ama daha sonra Sedat'ın girdiği bir pozisyon var. Hakem, aldatmaya yönelik hareketten dolayı sarı kart veriyor. Aldatmaya yönelik hareket ne demek; hiç temas yokken kendini balıklama atarsın, o zaman sarı kartı yersin. Ama bir darbe varsa, defans ya da kaleciye ayağın takılarak düşersen "Ben buna inanmıyorum kardeşim" dersin, kart göstermezsin.Çağır VAR'a, hakem baksın ve kararını versin. Çünkü hakem, aldatmadan dolayı sarı kart gösteriyor.
Ljajic mükemmel bir gol attı, seyirciye de tepkisini gösterdi 'konuşun konuşun' diyerek. Top oynamıyorsunuz, hakkınızda dedikodular çıkıyor, (ki ateş olmayan yerden duman çıkmaz); sonra çıkacaksın sahaya, çok güzel bir gol atacaksın ve kendi seyircine dönerek tepki göstereceksin!
Sonra da "Ben paramı alırım, vermezseniz UEFA'ya şikâyet ederim" diyeceksin.
37 yaşındaki Atiba'nın sahada basmadık yeri yok, canı çıkıyor koşmaktan; sen bu yaşta neler yapıyorsun?
Futbol oynanırken, bir hakem nerede duracağını bilmeli. Bir pozisyonda Burak belki de gol yapacaktı, onunla çarpıştı.
Çok pozisyonda da futbolcular top alacaklar, önlerine girerek oyuna ve futbolcuya müdahale ediyor. Beşiktaş'ın lehine ceza alanı yakınında bir serbest vuruş verdi.
Ölçün barajı, en az 13 metrede! On dakika sonra A.Gücü lehine bir pozisyon var, bu sefer baraj 8-8.5 metrede. Yani şu bir gerçek. VAR da gelse, AVAR da gelse, bu tip hakem zihniyeti değişmediği sürece Türk futbolunda biz daha çok ekmek yeriz.