Akıl oyunları!
Bu sezon, bu kadar "kora kor" mücadeleyi ikinci kez seyrettim. İlki, Kadıköy'de 0-0 biten Fenerbahçe-Beşiktaş karşılaşmasıydı.Aykut Kocaman, klasik "yeni ay" formatıyla karşıladı Başakşehir'i...
Kanatları kapatıp, rakibin oyunu merkeze yönlendirmesini istedi. Orada da kalabalık bekleyerek boğdu tehlikeleri. Bunu önde iki forvet dahil, tandeme bile yakın baskı uygulayarak da destekledi.
Bir anda, Dick Advocaat'ın Fenerbahçe'si önümüzdeydi.
Epureanu'ya top kullandırma, Mossoro ile Emre Belözoğlu'nun arasındaki pas bağlantısını kes...
Başakşehir oynuyordu topla ama ne oynadığını bilemiyordu. Ezberleri de bozuldu, düzenleri de... Abdullah Avcı'nın, kazandığı Galatasaray maçından sonraki açıklamaları geldi aklıma:
Wesley Sneijder ile Bruma bağlantısını keserek, Galatasaray'ı Sabri üstünde, yani pas kalitesi daha düşük yönden oynamaya zorlamak istediklerini söylemişti. Sezonun ikincisi, bu kez benzer önlemleri kendisine karşı alan takımlar ile oynuyordu.
Abdullah Avcı ve ekibinin tedbir alandan, önlem alınana terfi ettikleri çok hızlı bir yükselişi yaşadıkları ve sonunda kupa finaline geldikleri müthiş sezon yaşatıyorlar bize.
İki teknik adamın, kurguladığı iki makine, aldıkları komutları yüzde yüz konsantrasyonla uygulayarak maçı penaltılara kadar taşıdılar. Daha çok isteyen Başakşehir gibi gözükse de, maçı kendi limitlerinde doğru kurgulayıp, yönlendiren Atiker Konyaspor oldu. Biri istediklerini yapamadı, biri istediğini, istediği kadar yaptırdı. Eğer yolunuz penaltılara düşmüşse, artık kaderiniz ile şansınız kol kola yürüyor demektir. Abdullah Avcı, kariyerinin ikinci finalinde de penaltılara teslim oldu. Böylesine görkemli ve övgü dolu kariyerindeki kupa sevincini yine ertelemek zorunda kaldı.
Başarılı teknik adam Aykut Kocaman kendisiyle ilk defa Avrupa'ya giden Atitker Konyaspor'a, yine tarihinde bir ilki yaşatıp, müzesine Ziraat Türkiye Kupası'nı yerleştirdi. Akıl ile performansların birleştiği, sıkıcı görünse de "erkek" gibi oynanan bir 120 dakika seyrettik. Kazanana da, finalde ter dökene de sonuna kadar helal olsun.