Tamirciler (!)
Her maç ayrı bir serüvenin peşinde Fenerbahçe... Sistem değişiyor, 11 farklılaşıyor, görevler devrediliyor. Bu karmaşa içinde kuşu taşa çarptırmaya çalışan bir futbolcu grubu var. Sezon başındaki kaosun tamircisi Valencia ve Gustavo idi. Sonrasında İrfan Can ile Mesut katıldı takıma. Krizin kapıyı araladığı dönemde sakatlıklar ve cezalılar, en önemli oyunculara rastlayınca, zaten olmayan oyun için yorum yazmak saçmalık halini aldı. Rizespor maçını da "Nasıl mücadele edecekler?" gözüyle izledik.İlk yarıda pozisyon üstünlüğünü ele geçirse de Rizespor'un net fırsatlarıyla tek golün telaşında oynadılar. Rossi'nin, Berisha'nın pas yerine şut tercihleriyle rahat nefes alacakları fırsatları da değerlendiremediler. Sonra Szalai'nin, bir sol stoperin üstüne olmayan vazife ile bindirme yapması ve sonrasındaki nefis asistiyle ikinci gol geldi. Beşli defans, iki ön libero ile Rize takımının ofansif nefesini kesmişlerdi zaten. Riski rakibe bırakıp, geçiş oyunu; yani Pereira'nın tek hücum planını uygulamaya başladılar. Üçe, üç yakaladıkları pozisyonlarda bile acemice davranıyorlardı. Trabzonspor zirve yalnızlığında, Fenerbahçe'nin "Buradayım" mesajı vermesi, kalan haftaların heyecanı için iyi bir ipucu. Kazanmak güveni getirir, takımın iddiasını sıcak tutar. "Yeniden" demek adına bir seri yakalamaları gerekiyor. İrfan ve Valencia'nın tekrar takıma katılmaları, sahadaki kaliteyi tetikler. Bu oyunculara ihtiyacı var Fenerbahçe'nin, çünkü sistem önemli görmeyen bir teknik adama sahipler. Koşan-mücadele eden bu futbolcu grubu için, kaliteli tamirciler gerekiyor. Sezonun olmazsa; olmazı bu...