Sadece Donk yetmez
Hatırlatayım; Donk'la Melo benzer özelliklere sahip oyuncular değil. Selçuk ve Sneijder, Galatasaray'ın oyun liderleridir. Melo ise yenilgiye tahammül göstermeyen isyankar ruhun saha içi temsilcisiydi. Melo tribünleri ateşler takım içinde de uyuyanları uyandırırdı. Donk disiplinli, savunma bilgisi yüksek, rakibi karşılamada başarılı bir oyuncu. Ayrıca Donk'un sürpriz golcü özelliği de var. Donk sadece orta alana dinamizm ve direnç kazandırmaz, Selçuk'un daha ofansif oynamasını sağlar, savunmaya ciddi katkıda bulunur ve savunmanın boyunu da yan toplarda uzatır. Kısa dönemde sorunların giderilmesi adına Galatasaray'ın Donk dışında iyi bir hücum sağ bekine ihtiyacı var. Burak'ın bu sezon katkısız kaldığını düşünürsek tek vuruş ustası bir golcü alınmalı.. Böyle bir golcü bulunamazsa sırtı dönük oynayabilen, rakip savunmaları gücüyle yıpratan, yüreğiyle savaşan Kweuke tipi bir golcü olabilir. Bütçe yeterse; Galatasaray'ın savunmayı da toparlayacak bir oyuncuya ihtiyacının olduğunu söyleyebilirim.. Hatırlatayım; alınacak oyunculardan sadece üçü, onlar da kriterlere uyduğu takdirde Avrupa Ligi'nde oynayabilir.OPERASYON KÜÇÜK OLUR
Kastamonuspor karşısında yedekler eleştirildi. Denizli nasıl bir operasyon hazırlığında? Kimler gönderilmeli ya da kiralanmalı?
Galatasaray'ın kadrosuna bakınca, "Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık" durumu ortaya çıkıyor. Kadro hem geniş değil hem de rekabet yaratmıyor. Mustafa Denizli'nin 4-5 oyuncu isteğini biliyorum. Kadro kaliteli hale gelir ve genişlerse Jem Karacan, Rodriguez, Tarık Çamdal, Sinan Gümüş oyuncular takasta kullanılabilir ya da kiraya verilebilir. Uzun süren ciddi sakatlıklar yaşayan Carole ve Denayer'in çok cepheli maratonda ayakta kalıp kalmayacakları da soru işareti.. Bütçe yeterli olsa Mustafa Denizli içi boşalanların hepsini yollar ama Galatasaray'ın ligde, Avrupa'da ve kupada oynadığını düşünürsek kadroda operasyon küçük çaplı olur.
KARTAL'DA DÜŞÜŞ YOK
Beşiktaş ligin en ofansif takımı ama ligi düşüş trendiyle kapadığı fikri hakim. Bu fikre katılıyor musunuz, sebepleri nelerdir?
Beşiktaş'ta bazı oyuncularda mental yorgunluk var ama takım olarak bir düşüş yok. Nasıl mı? Lizbon'da yaşanan travma sonrası Beşiktaş'ın üstün bir oyunla Galatasaray'ı yenmesi ardından Ankara'da buzlu zeminde iki kez geriye düştüğü Osmanlı karşısında maçı çevirmesi bir takım başarısıdır. Düşüşte olan oyuncu grubu bu maçları asla kazanamaz. Beşiktaş'ın bu başarıları, "İyi takım travmadan çabuk çıkandır. İyi takım kötü zemin tanımaz" felsefesinin bir ürünüdür. Beşiktaş'ın düşüş yaşamamasının nedeni kulübedeki oyuncuların kendilerini hazır tutmalarıdır. Şenol Hoca'nın zorlu rekabet ortamında adil davranması, özellikle kulübede bekleyen oyuncuların küskünlük içinde olmamasını sağlamıştır. Yıldız konumundaki oyuncular bile Şenol Hoca'nın adaletli tutumuna saygı gösteriyor. Beşiktaş'ta düşüş olduğunu söyleyenler bence algı operasyonuyla Beşiktaşlı futbolcuların psikolojisini bozmaya çalışıyor.
YENİ KALECİ ÇOK RİSKLİ
Beşiktaş'ın stoper ve kaleci transferine yoğunlaştığı düşünülüyor. Sizce bu transferler olmazsa olmaz mı, yoksa bu kadro yeterli mi?
Veli döndü.. Tolgay da sırada bekliyor. Oğuzhan ve Necip'in yaptığı katkıları, Atiba'nın formunu düşünürsek Beşiktaş'ın şu ortamda Ernst tipi bir oyuncuya ihtiyacı yok. Sadece ligde ve kupada oynayacak Beşiktaş'a kaleci ister mi? Tamam; Lizbon'da Tolga hatalı goller yedi. Peki; o vuruşlara izin verenlerin suçu yok mu? Ayrıca Tolga kaledeyken Beşiktaşlı oyuncuların maç içinde bir tedirginlik hissettiğini gözlemlemedim. Bir örnek vereyim; geçen sezon biri kupa finali olmak üzere Muslera'nın oynamadığı iki maçta kalede Sinan Bolat vardı ve Galatasaraylı oyuncular ciddi tedirginlik yaşadıklarından geriye pas vermemeye çalıştılar.. Cenk'i alıp kaleci Sinan'la kalıcı sözleşme yapmamak Galatasaraylı oyuncuların yaşadığı tedirginliğin eseridir. Tolga'yı kızıp yabancı bir kaleci almak Beşiktaş'ı acaba yakar mı? Ben olsam yürüyen tekerleğe çomak sokmam..
FUTBOLUN ÜÇ KURALI...
Fenerbahçe garantici takım savunmasıyla başarılı oldu ama çok az gol atıyorlar. Bu performans Beşiktaş'ı yakalamalarına yeter mi?
Futbolda başarılı olmak için temel üç kural vardır; 1-Atan ile tutan iyi olacak. 2-Yediğinden daha fazla atacaksın.. 3-Önce gol yemeyecek düzeni kuracaksın..
Bu üç temel kural da F.Bahçe'de var.. Volkan; güçlü ve güven veren bir kaleci.. Van Persie; klas, kaliteli ve vuruş ustası bir golcü.. Fernandao ise güçlü, savaşçı ve golü sürekli arayan bir santrfor.. Pereira'nın savunma güvenliği üzerine kurduğu düzende Fenerbahçe kazanırken belki az gol atıyor ama rakiplerine ciddi gol pozisyonları vermiyor. Van Persie, Nani, Markovic, Volkan Şen, Fernandao, Diego gibi yaratıcı oyuncuların olduğu hücum hattının ikinci yarı golcü bir hüviyete de bürüneceğini düşünüyorum. Bence, sudan sebeplerle bu yıldızları eleştirenler Fenerbahçe'ye zarar veriyor.
YENİ YILDIZ KRİZ YARATIR
Pereira'nın kadro darlığından şikayet etmesi çok tartışıldı. Sizce kadrosu gerçekten dar mı, yoksa transfer isteğinde haklı mı?
Vitor Pereira artık Fenerbahçe'ye hakim oldu. Futbolcular da karakter ve davranış olarak Portekizli hocayı yakından tanıdı. Her bölgenin milli takım düzeyinde iki oyuncusu olduğu Fenerbahçe'nin transfere ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Yeni transfer takım içi taşları yerinden oynatır. Çünkü alınacak oyuncuyu Pereira hemen oynatacağı için takım için dengeler bozulur hatta hocaya karşı da oyunculara dayalı bir sistem kurulur.. Sezon başını hatırlarsak; Pereira'nın aynı dili konuşan oyunculara takım içinde öncelik tanıması yerli oyuncuları ciddi rahatsız etmişti. Hatta; Van Persie ile Fernandao arasında Pereira'nın taraf olması ve tercihini Brezilyalıdan kullanması büyük kriz yaratmıştı. Aziz Başkan doğru bir hamle ile arabulucu olup sıkıntılar konusunda Pereira'ya tercümanlık yaptı.. Heybetli bir transfer Fenerbahçe'de ciddi bir kriz cephesi açabilir...