Nihayet güneş doğdu
Lucescu'nun 557 günlük hayal dünyasında Milli Takım; 17 maç oynadı.4 galibiyet, 6 beraberlik ve 7 yenilgi alıp küme düştü. Milli Takım'ın ilacı hep yerli teknik adamlar olmuştur.
Şenol Güneş tercihinin ne kadar doğru olduğunu Arnavutluk önünde gördük.
Lucescu kulübede "Robot" gibiydi.
Şenol Hoca maçı oyuncularıyla birlikte yaşadı ve hep maçın içinde oldu.
Şenol hocanın birinci doğrusu uluslararası başarıları ve tecrübeleri yüksek 30 yaş üstü isimleri gençlerle birlikte sahaya sürmesiydi. Şenol hocanın, "Adam kovalaman ve aşırı pres yapman gerekmez. Benim senin futbol aklına ihtiyacım var" dediği kaptan Emre, Milli Takım'ı sakinlik içinde bir lider gibi yönetti. Hatta Merih Demiral'ın kart görmesini Emre engelledi.
Okay-Mahmut ikilisi orta alanda rakibi karşılayıp pas dağıtımını üstlendi.
İki idmanla biraya gelen Milliler birbirleriyle oynama alışkanlığı olmamasına rağmen mücadele ve yardımlaşma anlamında ciddiyet içindeydi. Şenol Güneş'in kulüp hocalığında parlattığı Cenk-Burak ikilisini çift santrfor oynatması cesaret göstergesiydi.
Bu cesur ve akıllı tercih sonucu Cenk-Burak ikilisi takımın ilk golüne imza attı. Gol öncesi Mahmut'un rakipten topu çalması, ardından Everton'da forma şansı bulamayan Cenk'in egoistlikten uzak davranışı sonucu verdiği pası Burak, mükemmel bir vuruşla gol yaptı.
İtalya'da futbolunu geliştiren Hakan Çalhanoğlu topla buluştuğunda hep etkili oldu. Attığı gol öncesi rakiplere attığı vücut çalımının ardından gol olan bombeli vuruşu mükemmeldi. Savunmanın göbeğinde görev yapan Merih-Kaan ikilisi uyumlu değildi. Bu ikili sık zamanlama hatası yaparken topu ayağından çıkarma konusunda hep riskli hareket etti.
Sonuç; Milli Takım'ın üzerine nihayet güneş doğdu. Halkın takımını yaratmaya yeniden hoş geldin Şenol Hoca...