Futbolu bitiriyoruz
Uzun zamandır söylüyorum; bu güzel futbol oyununu bitirecek iki şey var: Şike ve şiddet. Dün akşam Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında oynanan Ziraat Türkiye Kupası yarı final rövanş maçında da şiddetin futbola nasıl zarar verdiği bir kez daha çok açık bir şekilde görüldü. Gerilim ve yaşananlar karşılaşmanın yarıda kalmasına neden oldu. Bunun neden olduğunu söylemek veya "Şu tahrik etti, şu yüzden" demek, bence dünyanın en gereksiz bahanesidir. Beşiktaş'ın kazandığı köşe vuruşlarında başlayan, daha sonra kulübeye sıçrayıp Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş'in yaralanmasına kadar uzanan olaylar silsilesi taraftarların futbola etkisini açık bir şekilde gösterdi. Yaşananları sadece Fenerbahçe seyircisi üzerinden değil, bazı futbol seyircilerinin yaklaşımı olarak değerlendirmek gerekiyor. Bu işler böyle devam ederse ne bu oyunun seyredeni kalır ne de heyecanı ve zevki... Ben şu yaklaşıma da karşıyım; her şey Fenerbahçe'nin lehine gidiyor, rakip 10 kişi kalmış, 0-0'lık sonuç sarılacivertli takıma Türkiye Kupası'nda finale çıkması için yetiyor... Neden taraftar bunları yapıyor? Tam tersi de yaşansa, seyirci bu taşkınlıkları aklına getirmemeli. Skora gidişata göre değil, taraftarın naturasında bu olmalı.Gelelim, dün akşamki olayların başlamasında etkili olan nedenlerden Pepe'nin kırmızı kart görmesine... Portekizli futbolcu, yerden kayarak bu hareketi yapsa, o zaman çok net sarı karttan bahsedebiliriz. Ancak havadan yani yüksekten sıçrayarak müdahalesi hareketin şiddetini artırdığı için hakem Mete Kalkavan'ın verdiği kırmızı kartı doğru karar olarak görüyorum.