Bu ayıbın futbol halidir!
20 Nisan 2018, Cuma

GÜRCAN BİLGİÇ

Bu ayıbın futbol halidir!

Bir kupa rövanşının öfke seline dönüşmesini ibretle izledik. Sahada başlayan sertlik ve gerginliğin üstüne, tribünler de kendi üstlerine alındıkları bölümü sergilediler. Ayıp üstüne ayıp vardı.
Üç sezondur iki takım maç yapmıyor, adeta birbirlerini yok etmek için gizli planlar üretiyor. Geçen sene Dolmabahçe'de Van Persie- Tosic olayları yaşandı, ortalık seviye iktidarını kaybetmiş demeçler ve sözlerle doldu. 2-2'nin rövanşına çıkacaktı takımlar ama ilk maçta üç kırmızı çıkmıştı. Sahadakiler kendi işlerini yapmak yerine, rakibini kışkırtıp, o dengesizlikten avantaj sağlamanın peşine düşmüşlerdi. Kadıköy'de de avantajı eline almış takımları, Beşiktaş'ın hızını kesip, oyunun kontrolü peşine düşerken, korner attırmıyorlar Quaresma'ya. Pepe kırmızı görüyor, artık oyun kolaya dönüşecek, yine atıyorlar ellerine geçeni. Bunun adı tepki değil artık. Benzer olaylar başka statlarda yapıldığında demek laf bırakmayanların, aynı tabloyu kendi sahalarına taşımakta tereddüt etmemeleri gibi bir gariplik de var ortada. Pepe'nin kartının ardından, her pozisyonda kendini yere atıp, hakemin kararından başka bir kırmızı çıkarmaya çalışan Medel veya Talisca'ya ne laf edelim. Kulübedeki rakip oyuncuları taciz etmeyi kendilerine hak görenlere diyecek bir söz olabilir mi? Ne zaman bu kadar düşman olduk. Neler söylendi ki bu oyunculara maç kazanmak için kendi yeteneklerini bir kenara atıp, sinematografik görüntülere yöneliyorlar ve bundan hiç çekinmiyorlar. Özet şudur; Aykut Kocaman taktik planı, oyun konsantrasyonu ile Beşiktaş'ın etkinliğini minimuma getirip, Pepe'nin dengesizliği ile de final kapısını araladı. Valbuena hamlesi ile de kazanmanın peşine düşmüştü. Şenol Güneş Lens ve Vida hamlesi ile takımının direncini arttırıp, ofansif oyuncu sayısından da feragat etmeden tur için riskleri aldı, oyuna baskıyı da getirdi. Kazanmak için her şey yapılır fikri, artık oyunun önüne geçti. Hakemin yaralandığı Galatasaray - Fenerbahçe maçında Cüneyt Çakır gitmedi soyunma odasına. Mete Kalkavan Şenol Güneş'in yaralandığı dakikada gitti. Hangisi doğruyu yaptı?

BİZE ULAŞIN