Yabancı kademeli olarak düşürülmeli
Ben yıllar boyu sınırsız yabancıdan yana bir futbol adamıydım, bunu hep söylüyorum. Fakat bu kadar laçka olacağını düşünmemiştim. Yaş ortalamamız sürekli artıyor. Bence kriter olmalı. Almanya'ya baktım, 24 kişilik takımında 12 tane Alman olsun demişler. 8'i de altyapıdan gelsin denmiş, burada bir kriter var. Eğer kademeli olarak düşürülecekse bunu bir an önce belirlemek lazım. Sayın Cumhurbaşkanı görüşünü belirttiği için şimdi "En erken ben diyeyim" yarışı başlayacaktır ama bunun doğru yöntemi belirlenmeli.
Şimdiden hareket edilmeli. Kademeli olarak yapılabilir. Altyapı oyuncuları çıkarıp oynatanlara verilen prim 1 milyon dolar değil. Teşvik nerede?
Altyapıdan oyuncu al kadroya diyor, almazsan da 50 bin TL ceza verirsin diyor. Sıkıysa Almanya'da oynatma bakalım, cezası ne kadar oluyor. Böyle statü olur mu?
Bu statü düzenlenmeli.
***************************
Gomis'in farkı iş ahlakı
Galatasaray'ın 11'ine bakıyorum. İleride ofansif bir 3'lü var; Belhanda ve Ndiaye de ofansif. Bekler ofansif. Bu yüzden Galatasaray'ın olmazsa olmazı önde oynaması… Antalya'da bekledi, pozisyon dahi bulamadı. Önde baskı yapmak zorunda... Mesela 2000'de UEFA Kupası alan takım... Hepsi önde pres yaparlardı. Bu takım da böyle oynamalı. Ne zaman pozisyon verdi Galatasaray?
Yorulduğunda ve geriye çekildiğinde... İlerde olmak, sert oynamak istiyorlar doğal olarak.
Eğer hakem de bu sertliğe izin veriyorsa oyuncu da doğal olarak devam eder.
Gelelim Gomis'e… Özel bir oyuncu… Dün 30 dakika boyunca en az 3 ofsayta düştü, bir o kadar pozisyonda hatalı pas yaptı ama iştahını bırakmıyor.
Hatanın üzerine "Önemli değil" deyip aramaya devam etmektir önemli olan... Tekte vuruyormuş gibi yapıp iki kişiyi atlattı, şaşırttı ve golü yaptı sonra. Olağanüstü bir oyuncu değil ama arzusu olağanüstü. Becerili bir adam... Futbolun iş disiplini, iş ahlakı vardır. Gomis 32 yaşında ve futbol hayatının sonlarına gelmiş bir isim. Bırakalım Gomis'in attığı golleri; adam futbolla yaşıyor. 4 kere pas hatası yapmayı göze alıyor, 3 kere de ofsayta düşerim diyor ama pozisyonu yine kovalıyor. Galatasaray TV'de gördüm, U21 takımıyla vakit geçiriyor, sohbet ediyor. Birkaç gün sonra bir daha baktım, U21 takımıyla görüşüyor bu sefer.
Kontratında mı var? Zorunda mı? Değil. Gomis bir idol o çocuklar için… Türkiye'de kulüplerine saygı gösteren oyunculara ayrı bir gözle bakıyorum ben. İster Bulgar olsun, ister Somalili olsun, ister Brezilyalı, ister Ermeni… Üç maç gol atmasın, hiç ses etmem.
Vurdumduymaz olan oyuncularla aynı kefeye koyulmuyorlar.
Gomis'in oyun karakteri her şeyiyle uydu Galatasaray'a.
Önemli bir fikstür avantajı vardı ama bunu da puana çevirmek gerekiyordu. Uçurumun kenarında giden bir ikiliydi başkan ve Tudor...
13 puan önemli. Bursaspor maçı biraz daha ölçü olacak ama en azından şu görülüyor; içerde Galatasaray rakiplerinden hep önde olacak.
Hem Mariano, hem de Latovlevici ofansif oyuncular… Galatasaray'da sağ bekte hep Sabri, bir dönem de Eboue vardı. Haftaya Bursa deplasmanının sağ beki Mariano, bunu biliyoruz...
Son olarak bir fikrimi söyleyeyim, sağ açık bölgesinde Tolga yerine Ndiaye oynamalı diye düşünüyorum.
Ndiaye merkezde mücadele ediyor olabilir, driplingi var ama pas yüzdesi yüksek bir oyuncu değil. Kaleden uzaklaştırmamak lazım. Şimdi önce koruyucu oldu. Önceki maçlarda Fernando'nun önündeki 4'lünün bir parçasıydı. Şimdi Fernando'nun yanından ayrılmıyor...