Skoru aldı ama ya oyun?
Galatasaray için, "Biz son sözü söylemedik" lafı belki bir atasözü oldu... Oyuncular, muhakkak hesap yapıyordur. Bir de taraftarı motive etmek için kullanılmış bir cümle.. Bunu gerçekleştirmek için ne lazım... Skor... Skoru aldı Galatasaray... Ancak ortaya konan oyun da önemli. Galatasaray'ın attığı gollere saygılıyım ama Sivasspor zayıf bir takım görüntüsü veriyor. Bu ligin standartlarında değil.Galatasaray, ilk yarıyı 2-0 önde kapattı.İkinci yarıda Galatasaray'dan beklenen, coşkuyu artırıp Sivasspor'u kendi sahasına kapatmaktı. Galatasaray'ın sezonun ilk yarısındaki zaafları aynen devam ediyor. Dinamik değil, sert değil. Rakip takım ikinci bölgeyi çok rahat geçiyor.. Hatta stoperlerini bile ceza sahasına sokabiliyor. Mustafa Denizli geldikten sonra minik minik arayışlardan ciddi rötuşlara gitti. Defansa Denayer ve Chedjou'yu koydu. Hakan'ı ise sol beke kaydırdı. Sağ açıkta Sinan'ı, sol tarafta ise Olcan'ı tercih etti.
Galatasaray'da Burak konusu hassas bir duruma geldi. Taraftarın yarısı tepki gösteriyor, yarısı ise sahip çıkıyor... Bu Burak için çok zor bir duygudur. Burak'ın ya yaşam koçuna ihtiyacı var ya da bir psikoloğa danışması lazım. Arkadaşlarının davranışı da hoşuma gitti. Selçuk penaltıyı kullanmayıp arkadaşına verdi. İlk yaşam koçluğunu Denizli yaptı.. Hiç yuhalanmasıydı belki de Burak'ı çıkaracaktı. Ancak tribünden gelen tepkiler üzerine Mustafa Denizli oyuncusunu kazanmak adına oyundan çıkarmadı. Burak'ın Galatasaray'a hizmetleri yadsınmaz ama sonuçlar kötü gittiğinde büyük takımlarda ilk önce tepkiler eski oyunculara gelir. Burak'ın iyi bir huyu var, her şeye rağmen oyundan hiç kaçmıyor... Kötü huyu da var, sürekli faul yapıyor ve sarı kart görüyor. Burak'ın işi kolay değil. Taraftarın kendi oyuncusuna sahip çıkması gerekiyor. Bir kısım taraftarın sahip çıkması da önemli... Eğer tepkiler devam ederse Burak kaybolur gider. Bu işten Galatasaray da büyük zarar görür.
Bu yarayı iyileştirmek taraftara düşüyor.
Umut da aynı şeyleri yaşıyor. Ama ne yaptı Umut, kırık bir burunla oyuna girdi, ilk topla buluşmasında rakip ayağını havaya kaldırdı, o kırık burunla kafasını tekmeye soktu... Böyle oyunculara sahip çıkılması lazım. Artıların yanında eksilere de bakmamız gerekiyor. Yediği gole baktığımızda İbrahim içeri kat etti, kesti. Oyuna yeni giren David Texeira uzun boylu olmamasına rağmen kafayla golü attı. Uluslararası düzey için Galatasaray savunması kısa kalıyor. Bu Galatasaray için önemli bir zaaftır.. Galatasaray, Fenerbahçe'den 14 gol fazla atmış ancak maç fazlasıyla 7 puan geride... Bu savunma zaafının belgesidir.