Düzelme yeterli değil
OSMANLISPOR- FENERBAHÇE
Düzelme yeterli değil
İki takımın da Perşembe maç oynaması oyuncuları yıpratmış olabilir. Osmanlıspor bir kontratak takımı olabilir ama önde başladılar. Direkten dönüp dışarı çıkan bir topları var. Fenerbahçe'nin golüyle ilgili şöyle bir tespitim var, kısa boylu beklerin problemli olduğunu söylerim. Kısa boylu beklerin üzerinden kafa vurabiliyor ikinci forvetler. Böyle bir pozisyonda Van Persie'yle gol geldi. Fenerbahçe'de yavaş yavaş düzelme var ama yeterli mi? Bence değil. Ciddi bir puan farkı oluştu, 6'şar puan fark var Galatasaray ve Beşiktaş'la. Rakiplerin puan kaybı kadar içerideki derbilerde yenmesi gerekiyor Fenerbahçe'nin. Başakşehir'le de 8 puan oldu. Abdullah Avcı ve Göksel Gümüşdağ da ellerini ovuşturuyorlardır, aradan hop götürebilirler.
Fenerbahçe deplasmanda 1'de 1, ilk kez uçağa bindi, 2 puan kaybetti. Deplasman diyebileceğimiz ilk maçı bu. Deplasmanda kim kazanırsa o şampiyon olur. Beşiktaş deplasmanda Rize'de, Konya'da tek kale maç yapıyor. Fenerbahçe deplasmanlarda çok zorlanıyor. 2 puan kaybetti. Neden kaybetti diyorum, Osmanlı deplasmanında beraberlik kötü değildi ama seriyi kaybetti. Az kayıpla gitseydi Osmanlı deplasmanında bir puan kayıp olmazdı şu ortamda. İki ileri bir geriye dönersen bir bakarsın, devre arasında 10 puan olmuş. Puan kaybı kredisi hiç yok Fenerbahçe'nin. Advocaat'ı, takımı daha tempolu oynatmaya çalışan bir hoca olarak görüyorum.
Emenike bir tane iyi iş yapıp beş tane kötü iş yapabilir. Sow'un fiziksel durumu belli, kendi de söylüyor. Ozan'ı, Topal'ı, Souza'yı tek tek ön libero olarak her takıma alırım tek tek ama deplasmanda çıkamıyorsunuz iç oyuncu olarak. Ozan ile Souza çizgiye kadar basabilmeli. Beke de yardımcı olabilir. Bu tip orta sahalar değiller ama mecburlar. Forvet arkasında denenen Van Persie ideal bir forvet arkası mı, değil. Dolayısıyla hoca elindeki malzemeyle iş yapmaya çalışıyor. Eveleyip geveleyen bir takım görüntüsünden çıkarmaya çalışıyor Advocaat. Bu oyuncular bunu içeride yapabiliyor mu, evet, dışarıda ise hayır.
***
GALATASARAY-ANTALYASPOR
Podolski dengeleri bozdu
Galatasaray transferde Maradona'yı mı aldı? Hayır. Santrfora Eren'i aldılar, ortaya Tolga'yı aldılar. Havayı transfer yaratmadı ama genel olarak havaya girdiği bir sezon oldu bu sene Galatasaray'ın. Devrede Antalya 2'yi bulamazsa puan alamaz diye düşünmüştüm, öyle de oldu. İlk yarıda bulduğu gol Galatasaray'ın hızını kesti. Galatasaray 1.5 puanı cebinde oynar. Taraftar 1.5, oyuncular da 1.5. Taraftarlar acayip bir baskıyla destek veriyor. Podolski yoruluyor mesela, tribünlerden ha, hu sesleri geliyor, oyuncu daha diri kalmaya çalışıyor.
Cavanda atlet, çabuk bir oyuncu fakat ayağı iyi değil. Stop-pas oynaması gereken bir oyuncu, basit oynamalı.
Gelelim Podolski'ye... Podolski oyun kalitesinin çok üzerinde bir gol katkısı sağlıyor. Topa vurmasını biliyor. Galatasaray'ın bu kadrosunda Sneijder de dahil olmak üzere Eren'e en yakın oyuncu Podolski olmalı. Podolski gerçekten bir silah. Bir de isabetli ve zamanlamalı vurmak önemli. Eveleme geveleme yok, tak tak... Podolski dengeleri bozdu.
Galatasaray, Sneijder çıktıktan sonra Podolski'yle 4-4-2'ye yakın dizilişe geçiyor. Podolski sola bağlı oynamıyor, serbest oynuyor. Boşu boşuna demarke kalmazsınız, Podolski doğru yerde oluyor.
Türkiye'nin tartışmasız bir numaralı frikik oyuncusu Selçuk İnan'dır... Talissca'yı biraz daha bekleyeceğim. Fakat sağdan da soldan da merkezden de vuruyor. Ayak içinde öyle bir kuvvet var ki, müthiş kesiyor. Bence kaleciler baraj yaptırmamalı. Öyle de yiyeceksin çünkü. Çok iyi oynamadı Selçuk ama bu gol güvenini biraz toparlar. Bu gol silkinmesini sağlayabilir. Tolga çok koşuyor, ikinci iyi özelliği oyunu terse çok kolay çeviriyor. Tolga varken Selçuk'u daha öne kullanmalı. De Jong planlamada çok doğru bir transfer değil.